Tan Matbaası Baskını'nı unutmayacağız

05 Aralık 2012
Tan Matbaası Baskını'nı unutmayacağız

İkinci Dünya Savaşı'nda faşizmin yenilmesiyle Türkiye'de çok partili rejime geçmek zorunda kalan egemen kapitalist sınıf, 4 Aralık 1945'te komünistlere vahşice saldırdı. Tarihe “Tan Matbaası Baskını” olarak geçen bu saldırı, ülkemizde çok partili sisteme geçme kararını sahtekârlığa dönüştürdü; demokrasinin kurulmasını engelleyen kapsamlı bir harekâtı başlattı.

O dönemde siyasi iktidarı elinde tutan CHP yönetimi, faşist Almanya-İtalya-Japonya blokunun yenilmesiyle ortaya çıkan yeni uluslararası güç dengesine bağlı olarak, çok partili sisteme geçeceğini ilan etti. Fakat, egemenler, sınıf çıkarları gereği, bu geçişin demokrasiye geçiş anlamına gelmesini istemiyor ve kurulacak yeni rejimin, tıpkı tek parti rejiminde olduğu gibi, komünistlere ve sola hayat hakkı tanımayan anti-demokratik bir kapitalist oligarşi çerçevesinde kalmasını amaçlıyorlardı.

Egemenlerin TKP korkusu
1945 yılının Temmuz ayında, yakında çok partili rejime geçileceği ilan edilir edilmez legale çıkacağını açıklayan ve bu yolda sistemli çalışma yürüten Türkiye Komünist Partisi, tek parti diktatörlüğüne derhal son verilmesini istiyordu. Özgürlük ve bağımsızlık, köklü toprak reformu, ırk ve millet ayrımı gözetmeksizin bütün vatandaşlara eşitlik, barışseverlik ve dostluk ilkelerine dayanan yeni bir düzen kurulması çağrısında bulunan TKP, bu çağrıyı gerçekleştirmek için ileri demokratlar cephesi kurmaya çalışıyordu.

Toplu yıkım
Telaşa kapılan İsmet İnönü yönetimi, TKP'ye karşı bütün devlet gücünü seferber etmeye karar verdi. TKP’ye yakın bütün basın-yayın organlarına karşı örgütlü faşist bir saldırı düzenledi. Sabiha Sertel ve Zekeriya Sertel’in yönetimindeki Tan gazetesi ile Görüşler dergisinin basım işini yapan Tan matbaasını; Sabahattin Ali ile Cami Baykurt’un çıkardığı La Turquie gazetesini; Esat Adil Müstecaplıoğlu’nun çıkardığı Gün dergisi ile Yeni Dünya gazetesini; yine Esat Adil Müstecaplıoğlu’nun yönettiği Lena Kitabevini; yazarlarından biri Aram Pehlivanyan (A. Saydan) olan Ermenice Nor Or (Yeni Gün) gazetesini; ABC Kitabevi ile Berrak Kitabevini, 4 Aralık 1945’te sivil polislerin ve faşist gençlerin başını çektiği kışkırtılmış çapulculara yıktırdı.

Üniversitelerde tasfiye
Komünistlere yakın basın-yayın organlarını ve kitabevlerini ortadan kaldıran tek parti yönetimi, üniversiteleri de komünistlere yakın öğretim üyelerinden arındırmak için saldırısını sürdürdü. 15 Aralık 1945′te Behice Boran, Pertev Naili Boratav, Niyazi Berkes, Mediha Berkes görevden alındı.

Tutuklama kampanyası
Kapitalist sınıfın 4 Aralık 1945′te bir kez daha başlattığı antikomünist saldırı, 1946 yılında da bütün şiddetiyle devam etti. 1946 yılının ilk yarısında TKP’nin legal kolu olarak kurulan Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi (TSEKP), Türkiye Sosyalist Partisi (TSP) ile ilerici sendikalar, dernekler, gazete ve dergiler 16 Aralık 1946’da sıkıyönetim komutanlığının emriyle kapatıldı. TSEKP ve TSP üyesi komünistler ağır cezalara çarptırıldı.

Unutmayacağız
4 Aralık 1945 pogromu; 15 Aralık 1945 üniversite tasfiyesi; sosyalist parti, sendika, dernek, gazete ve dergilerin 16 Aralık 1946 sıkıyönetim darbesiyle kapatılması, Türkiye’de demokrasiye geçilmesini önleme harekâtının önemli aşamalarını oluşturdu. Komünistlere ve dostlarına uygulanan devlet terörüyle, Türkiye, Amerikan emperyalizminin uydusu bağımlı bir ülkeye dönüştürüldü. İşbirlikçi-komprador burjuvazinin bugün AKP yönetiminde sürdürülen aşırı sağcı, gerici, oligarşik, despotik, militarist rejimi böyle doğdu.

Komünistler, işçi ve köylü kitleleri ile ezilen bütün halklar, Tan Matbaaası Baskını'nı 67. yılında da lanetliyor. Kapitalist sömürüye, emperyalist köleliğe, sömürgeci savaşlara karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesini zafere ulaştırmak için canla başla çalışan herkes, Tan Matbaası Baskını'nda zulme uğrayan bütün öncülerimizin bu mücadeleye ne kadar büyük katkıda bulunduğunu hep hatırlayacak.