Mısır'da devrim ile karşıdevrim çatışıyor

08 Temmuz 2013
Mısır'da devrim ile karşıdevrim çatışıyor

Mısır'da devrim ile karşıdevrim arasındaki çatışma şiddetleniyor. Bu sabah (8 Temmuz) Müslüman Kardeşler örgütüne bağlı silahlı terörist bir grup, devrik firavun Muhammed Mursi'nin gözaltında tutulduğu Cumhuriyet Muhafızları Karargâhı'nı bastı. Bir subayı öldürdü, 7'si ağır olmak üzere 40 askeri yaraladı. Şeriatçı teröristlere ateş açan Cumhuriyet Muhafızları ise 41 teröristi öldürdü, birçoğunu da yaralayarak püskürttü.

Karşıdevrim çağrısı
Müslüman Kardeşler'in legal kolu Hürriyet ve Adalet Partisi HAP, şeriatçı teröristlerin püskürtülmesinin ardından, taraftarlarına ayaklanma çağrısı yaptı. Terörist baskını ve baskının ordu tarafından püskürtülmesini, “Ordu sabah namazını kılan barışçı göstericilere durduk yere ateş açtı ve vahşi bir katliam yaptı” olarak çarpıtan HAP, orduyu bölmek için de sinsi bir çağrı yaptı. “Mısır ordusunda belki de hâlâ aklı başında kimseler kalmıştır. Onlara bu anormal durumu sona erdirmek için harekete geçme çağrısında bulunuyoruz” dedi.

Devrimin başarısı
Her devrim karşıdevrimi tetikleyerek ilerler. Mısır işçi ve emekçilerinin gayrimeşru Müslüman Kardeşler diktatörlüğüne karşı 30 Haziran'da başlattığı ayaklanma, ordunun da desteğini Müslüman Kardeşler'den çekmesi ve halkın yanına geçmesiyle 3 Temmuz'da halk devriminin ikinci aşamasını başarıya ulaştırmıştı.

Böylece, Amerikancı diktatör Hüsnü Mübarek'i 11 Şubat 2011'de düşüren Mısır halkı, Amerika'nın ve yerli işbirlikçilerinin kitleleri susturmak ve halk devrimini bastırmak için 30 Haziran 2012'de başa getirdiği gerici-faşist Müslüman Kardeşler örgütünün temsilcisi Muhammed Mursi'yi de 3 Temmuz 2013'te devirmişti.

Karşıdevrimci terör
Mursi'nin devrilmesinin ardından, Müslüman Kardeşler örgütü Kahire'de ve ülkenin dört bir yanında şiddet eylemlerine başvurdu. 5 Temmuz Cuma günü günü Kahire'de Rabiatül Adviye Meydanı'nda toplanan gericilere hitap eden Müslüman Kardeşler'in elebaşısı Muhammed Bediğ, “Mursi göreve dönene kadar ayaklanın” çağrısında bulundu.

Yürüyüşe geçen gerici topluluk Manyal semtinde devrimci ve ilerici halka ateşli silahlar ve sopalarla saldırdı, dört saat süren çatışmada 12 kişiyi öldürdü. Yine Müslüman Kardeşler'e bağlı teöristler, Sina bölgesinde sınır karakolunu basarak iki polis görevlisini öldürdü. 6 Temmuz Cumartesi akşamına kadar ülkenin çeşitli bölgelerinde devrimci gruplarla karşıdevrimci grupların çatışmalarında yüzlerce kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

6 Temmuz Cumartesi günü Manyal'daki 12 devrim şehidinin cenaze törenine katılan on binlerce Kahireli, “Çocuklarımızın hesabını kim soracak?”, “Müslüman Kardeşler, Allah düşmanı” sloganlarıyla yürüdü.

Devrimci halk
Mursi'nin serbest bırakılmasını ve tekrar başa getirilmesini isteyen Müslüman Kardeşler örgütünün başlattığı “Mursi'nin Meşruiyeti” kampanyasını etkisizleştirmek üzere, devrimci halk güçleri harekete geçti. Temerrüd (İsyan) hareketinin oluşturduğu 30 Haziran Koalisyonu'nun “Halkın Meşruiyeti” başlıklı çağrısına uyan kitleler dün (7 Temmuz Pazar) Tahrir Meydanı'na tekrar akın etti. Bir milyon genç yaşlı, kadın erkek, ilerici ve devrimci insan Mısır devrimine sahip çıktı.

Darbe iftirasına yanıt
30 Haziran Koalisyonu adına yapılan ortak açıklamada, halk devrimini “askerî darbe” olarak niteleyen gericiliğin bu iftirası lanetlendi. Ordunun halkın safında yer alması desteklendi. Müslüman Kardeşler'in terörist bir örgüt olduğu, ülkede iç savaş çıkararak Mısır'ı bölecek bir dış müdahalenin yolunu açmak istediği vurgulandı ve yöneticilerinin derhal yargılanması istendi.

Ordu halkın iradesine uydu
Açıklamada şöyle deniliyor: “Mısır ordusu, Müslüman Kardeşler diktatörlüğünün kanunsuz emirlerine uymayarak görevini yerine getirdi. Meşruiyetin kaynağı halktır. Ordu, her türlü meşruiyetin kaynağı olan halkın iradesine uyarak meşru ve doğal olanı yaptı. Devrimi, Mısır halkını ve Mısır'ın bütünlüğünü destekledi. Mısır halkı, ordunun halkla birleşmesini sevinçle karşılıyor.”

Emperyalizme tepki
İlerici ve devrimci örgütler adına yapılan konuşmalarda, ABD yönetimi lanetlendi. Başkan Obama ve ABD'nin Kahire Büyükelçisi Anne W. Patterson, halk düşmanı Müslüman Kardeşler terörizmine destek vermekle suçlandı. “İkinci Devrim'in kazanımlarını korumak için” Mısır halk kitlelerinin sokakları ve meydanları terk etmemesi istendi.

Temel sloganlar
Tahrir'de en çok atılan sloganlar, “Ekmek, özgürlük, sosyal adalet”, “Meşruiyetin kaynağı halktır”, “Müslüman Kardeşler teröristtir”, ”Terörizme geçit yok”, “Mursi yargılansın”, “Yaşasın halkın ve ordunun birliği”, “Devrim kuvvetli olmalıdır” şeklindeydi.

Bütün Mısır gericiliğe karşı ayakta
Kahire'nin Tahrir Meydanı'nda yapılan büyük mitingle aynı saatlerde, İskenderiye, İsmailiye, Garbiye, Luksor, Kafr El Şeyh ve Assuan'da da yüz binlerce insanın katıldığı “Devrimi Koruma ve Müslüman Kardeşler'i Lanetleme” yürüyüş ve mitingleri yapıldı.

Kritik saatler
Mısır şu anda devrim ile karşıdevrimin, yeni Mısır ile eski Mısır'ın çatışmasında kritik saatler yaşıyor. Kısa vadede sonucu, ordunun halkın ve devrimin mi, yoksa gericilerin ve karşıdevrimin mi yanında yer alacağı belirleyecek.

Gerici ve karşıdevrimci güçler, şu ana dek halkın yanında duran silahlı kuvvetleri korkutmak, yıldırmak, caydırmak, bütünüyle olmazsa bile kısmen kendi yanlarına çekmek, hiç olmazsa kararsızlığa düşürmek için hem terörizme başvuruyor, hem satılık medya aracılığıyla psikolojik savaş yürütüyor. Amaçları gerici bir iç savaş çıkararak halk devrimini ezmek.

Devrimci görev
AKP ve yandaş medya, Müslüman Kardeşler'in bu karşıdevrimci savaşına canla başla katılıyor. Türkiye'de, bölgede ve bütün dünyada devrimci ve ilerici güçlerin Mısır halkının yanında yer alması, gericiliğin psikolojik savaşına teslim olmadan kararlı biçimde Mısır işçi ve köylülerinin “ikinci devrimi”ne sahip çıkması, darbe iftirasına kapılmadan Mısır ordusunun halkla birleşmesini savunması gerekiyor. Şu ya da bu gerekçeyle Müslüman Kardeşler'in yanında yer alanlar, Türkiye, bölge ve dünya halklarının düşmanı damgasından kurtulamazlar.