Haydarpaşa Gar’dır, Gar Kalacak!

18 Eylül 2019
Haydarpaşa Gar’dır, Gar Kalacak!

AKP iktidarı tarafından, tren seferlerinin sonlandırıldığı 31 Ocak 2012 tarihinden itibaren çöküntü alanı hâline getirilerek ticaret ve iş merkezine dönüştürülmek istenen tarihî Haydarpaşa Gar binası ve çevresinin yalnızlaştırılmasına hayır demek için Haydarpaşa Dayanışması tarafından 15 Eylül 2019 Pazar günü saat 13.00’te basın açıklaması gerçekleştirildi.

Haydarpaşa Gar ve Liman ile çevresindeki 1 milyon m2’lik kamusal ve kentsel ve tarihî sit alanı olan bölgeyi sermayeye pazarlamak hedefi ile garın trenlerle ve yolcularla buluşmasını engelleyen AKP iktidarına karşı 399 haftadan beri her Pazar günü 13.00-14.00 saatleri arasında gerçekleştirilen eylemin 400. Hafta Buluşmasına kalabalık bir yurttaş topluluğu katıldı.

Partimiz Toplumcu Kurtuluş Partisi 1920 TKP, İstanbul İl Örgütü ve Kadıköy İlçe Örgütü üyelerinin de katıldığı eylemde, sık sık “Haydarpaşa Gar'dır, Gar Kalacak”, “Kültürel Varlıklar Satılamaz” ve “Ulaşım Haktır Engellenemez” sloganları atıldı.

Eylemde, Haydarpaşa Dayanışması adına TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Esin Köymen tarafından okunan basın açıklamasında; “İstanbul’un en önemli arkeolojik, kültürel, tarihî, simgesel değerlerinden biri olan Haydarpaşa Garı ve çevresinin küresel emlak tacirlerine pazarlanma sürecinin 2003 yılından beri 16 yıldır kesintisiz olarak devam ettiği, hâlâ kasıtlı bir biçimde Haydarpaşa Gar ve çevresini, içerdiği değerlere ve asli fonksiyonuna uygun bir şekilde, koruma altına alacak Koruma İmar Planlarının yapılmadığı” belirtilerek; “Bizler duyarlı yurttaşlar, Kadıköylüler, Üsküdarlılar, İstanbullular olarak oyuna gelmeyeceğimizi, 'talana ve rantiyeye' geçit vermeyeceğimizi sorumlu ilgili ve yetkililere bir kez daha ilan ediyor ve kamu idarelerini asli görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz” denildi.

Yaşam alanlarımızı sermayeye teslim etmeyeceğiz!

Partimiz 1920 TKP, Haydarpaşa Dayanışması’nın taleplerini var gücüyle desteklemektedir.

1920 TKP, hazine arazilerinin, ormanların, derelerin, kamusal ve kültürel varlıkların yağmalanmasına ve arsa spekülasyonuna dayalı imar rantlarına karşı;

- Kapitalist şirketlerin egemen siyasi partiler ve bürokrasiyle işbirliği yaparak yarattığı imar rantları, arsa spekülasyonu, çürük yapılaşma sistemine son vermeyi,

- Herkese sağlıklı, ucuz, sağlam, ferah barınma olanağı sağlamak, konut seferberliği başlatmayı,

- Deprem, sel, heyelan, yangın gibi doğal afetlere karşı sistemli hazırlık yapmayı,

- Kentsel dönüşüm adı altında emekçilerin şehir merkezlerinden uzaklaştırılmasını durdurarak, kentsel dönüşümü bu dönüşümden etkilenen halkın iradesiyle ve onların koşullarını iyileştirecek şekilde yapmayı,

- Toplu taşımacılığı geliştirmeyi,

- Ulaşımda dışa bağımlılığı pekiştiren otomobil ve ekosistemi mahveden petrol ürünleri kullanımını kışkırtan kara yolları yerine, demir yolları ve deniz yolları ulaşımına ağırlık vermeyi,

Parti Programının “Şehircilik ve Ulaşım Alanındaki Uygulama Programı” bölümünde de belirtildiği gibi güvence ve taahhüt altına almıştır.
 
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Esin Köymen tarafından okunan basın açıklamasının tam metni aşağıdadır.

Haydarpaşa Gar’dır, Gar Kalacak!

Sayın Kadıköylüler, Üsküdarlılar, İstanbullular!
Basınımızın değerli emekçileri!

İstanbul’un en önemli arkeolojik, kültürel, tarihi, simgesel değerlerinden biri olan Haydarpaşa Garı ve çevresinin küresel emlak tacirlerine pazarlanma süreci 2003 yılından beri 16 yıldır kesintisiz olarak devam etmektedir.

Türkiye’nin bütün garları ve limanları ile birlikte Haydarpaşa Gar, Liman ve çevresini de özelleştirme kapsamında haraç mezat uluslararası pazara çıkartan İktidar,  bu amacın gerçekleştirilmesi doğrultusunda hiçbir fırsatı kaçırmamaktadır.

Anayasaya ve evrensel hukuk kurallarına aykırı olan yasal düzenlemeler, planlar ve projelerle, Haydarpaşa Garı ve Çevresi, asli işlevlerinden, trenlerinden ve vapurlarından kısacası halktan kopartılarak kasıtlı bir yalnızlığa mahkûm edilmektedir.

Bu yalnızlaştırmanın asıl amacı ise; birçoğumuzun, denizi ve İstanbul’un o efsanevi siluetini ilk kez gördüğümüz; anılarımızın ve gündelik hayatımızın vazgeçilmez mekânı Haydarpaşa Garı, Limanı ve Çevresini, Sirkeci Garı ile birlikte asli kullanımı olan İstanbul ve Anadolu’nun demiryolu, denizyolu ulaşım bağlantısını da ortadan kaldırarak kentsel ve toplumsal hafızamızdan silmektir.

İktidar sahiplerinin bu uğurda denemedikleri yol kalmamıştır: IMF ve Dünya Bankası’nın emri doğrultusunda “Dünya Ticaret Merkezi ve Kruvaziyer Liman” adı altında 7 gökdelenli planlar- projeler yapılmış, Olimpiyatlar bahanesiyle akıl dışı projeler ortaya sürülmüş, Haydarpaşa’ya banliyöler gelecek diye beyanlarda bulunulmuş, kültür ve sanat duyarlılığını kullanarak topluma makbul görünebilecek kültür merkezi, müze gibi kullanışlar öngörülerek meşruiyet yaratılmaya çalışılmıştır.

Bilindiği gibi 2003 yılından bugüne sermaye odaklı proje tehditlerine karşı direnilen Haydarpaşa Garı ve Yakın Çevresi için; 2012 yılında hazırlanan İmar Planlarından Üsküdar İlçesi sınırları içinde kalan kısmının iptal edilmesiyle, Haydarpaşa Garı ve Yakın Çevresinin devasa bir turizm ve ticaret alanına dönüştürülmesi hukuken engellenmiş, sahip olduğu simgesel değerlerin korunması adına önemli bir kazanım elde edilmiştir.

Ancak hala kasıtlı bir biçimde Haydarpaşa Gar ve Çevresini, içerdiği değerlere ve asli fonksiyonuna uygun bir şekilde, koruma altına alacak Koruma İmar Planları yapılmamıştır.

Bugün de Koruma kurullarınca ilan edilen geçici yapılaşma koşulları ve tahsis kararlarıyla bu çok önemli alan ve içindeki yapılar yıkılmakta; alanın fonksiyonel ve fiziksel bütünlüğü parçalanmaktadır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, toplamda 65 bin 370 metrekarelik alanda, yapılan plan değişikliği ile Söğütlüçeşme tren istasyonu ve çevresindeki yeşil alanlara getirilen yoğun yapılaşmaların ve demiryolu kullanıcılarının ulaşım ihtiyacının çok ötesinde AVM görünümlü GAR BİNASI önerisinin asıl hedeflerinden birisi de Haydarpaşa Gar Binası ve Geri Sahasını kullanım dışı bırakmaktır.

Hukuksuzluğun, kuralsızlığın ve çılgınlığın “ilke” haline geldiği günümüz koşullarında, kent, çevre, kamu ve emek değerlerine sahip çıkmanın zorluğu ile birlikte toplumsal dayanışmanın umudu ve gücünü de yaşamaktayız.

Diktatörlüğe giden yolun kamusal varlıkların haraç-mezat satışı ve rantla örüldüğünün farkındayız. Buna karşın toplumsal duyarlılıkların ve toplumsal dayanışmanın bütün zorlukları yeneceğinin bilinci ve inancını taşımaktayız.

Toplum, Kent ve Çevre için Haydarpaşa Dayanışması olarak; yağmaya karşı mücadelemizin 14.yılı, Dayanışma gönüllüsü arkadaşlarımızın büyük bir inat ve özverisiyle devam ettirilen Pazar Nöbetimizin 400. haftasında Haydarpaşa ve çevresini arkeolojik, kültürel, tarihi ve kamusal kullanış ve değerleriyle birlikte savunmaya kararlı olduğumuzu ve bu konuda asla ödün vermeyeceğimizi bir kez daha yineliyoruz.

İstanbul'un en önemli kimlik öğelerinden biri olan Haydarpaşa Garı, yakın çevresi ve liman sahasıyla birlikte gelecek kuşaklara önemini ve işlevini koruyarak taşımakla yükümlü olduğumuz bir mirastır. Bu mirasın korunması, biz duyarlı kuruluşların ve kentlilerin olduğu kadar, başta Koruma kurulları belediyeler ve TCDD olmak üzere ilgili idarelerin ve kamu kurumlarının da görevidir, sorumluluğudur.

Bizler duyarlı yurttaşlar, Kadıköylüler, Üsküdarlılar, İstanbullular olarak oyuna gelmeyeceğimizi, “talana ve rantiyeye” geçit vermeyeceğimizi sorumlu ilgili ve yetkililere bir kez daha ilan ediyor ve kamu idarelerini asli görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz.

Hiçbir oyuna ve aldatmacaya yer yok!
Haydarpaşa Gar’dır, Gar Kalacak!

Toplum, Kent ve Çevre İçin
HAYDARPAŞA DAYANIŞMASI
15 Eylül 2019