Türkiye komünist-sosyalist hareketinin önderlerinden Behice Boran'ı 10 Ekim 1987'de kaybedişimizin 25. yılında saygıyla anıyoruz.
1942 yılında Türkiye Komünist Partisi'ne üye olan Behice Boran, kapitalizme ve emperyalizme karşı mücadeleyle geçen yaşamında Barışseverler Cemiyeti'nin kurucu başkanlığını, birinci Türkiye İşçi Partisi'nin son genel başkanlığını, ikinci Türkiye İşçi Partisi'nin kurucu genel başkanlığını üstlendi.
Barış mücadelesi
Barışseverler Cemiyeti, TKP üyeleri ve sempatizanları tarafından 14 Temmuz 1950'de kurulmuştu. Dernek, kuruluşunun hemen ardından, işbirlikçi kapitalist Demokrat Parti hükümetinin 25 Temmuz 1950'de Amerikan emperyalizmi safında Kore halkına karşı savaşmak üzere Kore'ye asker gönderme kararını protesto etti. Derneğin başkanı Behice Boran ile dernek yönetiminde yer alan arkadaşları bu onurlu tutumları nedeniyle tutuklandı ve 15 aya hüküm giydi.
Birinci ve ikinci TİP dönemi
1962 yılında TKP'nin desteklediği legal sosyalist Türkiye İşçi Partisi'ne üye olan Behice Boran, 1965'te Urfa milletvekili seçildi. TİP'in 1970'te yapılan 4. kongresinde genel başkan oldu. 12 Mart 1971 faşist darbesiyle TİP kapatıldı ve Behice Boran tutuklanıp 15 yıla mahkûm edildi.
Hapiste iki buçuk yıl yattıktan sonra 1974 affıyla serbest bırakılan Behice Boran, atılım kararı alarak ülkede bizzat örgütlenmeye başlayan TKP'den bağımsız olarak TİP'i yeniden örgütlemeye girişti. 1975'te ikinci kez kurulan TİP'in başkanlığına getirildi.
TKP'nin ülke çapında işçi sınıfı hareketi ve dostları arasında kitleselleştiği bu dönemde, TİP'in gücü ve etkisi sınırlı kaldı. Ne var ki, komünist hareketin bölünmüşlüğü, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinin genel etkisini azaltıcı bir rol oynadı. İkinci TİP, 12 Eylül 1980 faşist darbesiyle kapatıldı.
Yurt dışına giden Behice Boran, 1981'de faşist cunta tarafından yurttaşlıktan çıkarıldı.
TBKP dönemi
Faşizme karşı Sol Birlik çalışmalarında yer alan TKP ve TİP, 1985'ten itibaren Gorbaçov'ların oportünist-likidatör “yeni politik düşünce”sinin pençesine düştü. Nabi Yağcı ve Behice Boran, 7 Ekim 1987'de bir basın toplantısı yaparak TKP ve TİP'in bu düşünceyi esas alan bir program etrafında, Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP) adıyla birleşmeye karar verdiklerini açıkladılar. Behice Boran, basın toplantısından üç gün sonra, 10 Ekimde Brüksel'de yaşamını yitirdi.
TKP ve TİP'i birlikte yok etme fırsatını yakalayan Turgut Özal yönetimindeki ANAP iktidarının, komünist kadroları aldatmayı amaçlayan açılımıyla cenazesi Türkiye'ye getirilen Behice Boran, 16 Ekimde Ankara'da Meclis önünde düzenlenen törenin ardından, 18 Ekimde İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığında toprağa verildi.
Devrimci bir yaşam
Behice Boran, yaşamı boyunca devrim ve sosyalizm idealine bağlı kaldı, antikomünizme ve antisovyetizme karşı koydu, emperyalizme ve kapitalizme karşı bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde militanca yer aldı.
Boran yanıbaşımızda
Boran'ın ABD emperyalizminin emrinde Kore'ye asker gönderen Demokrat Parti iktidarına karşı mücadelesi, günümüze de ışık tutuyor. ABD, AB, İsrail, Arabistan ve Katar'la birlikte Suriye halklarının üzerine dinci terör çetelerini salan AKP, Suriye'nin kararlı mücadelesi sonucunda zor duruma düşen çetelerini korumak için Suriye'yi toplarla vurmaya başladı ve savaş tezkeresi çıkardı. Komünistler, sosyalistler, devrimci, ilerici ve barışsever güçler, Boran gibi, emperyalist savaşa karşı çıkıyor. Türkiye ve Suriye halklarının kardeşliğini savunan barış güçleri, AKP'nin savaş tezkeresini hükümsüz bırakacak.
Devrimci birlik
Marksist-Leninistler, komünist ve işçi hareketinin bölünmüşlüğünü ortadan kaldırmanın ve komünist kadroların birliğini sağlamanın paha biçilmez değerini iyi bilirler. Ne var ki, TBKP deneyiminin de ortaya koyduğu gibi, böyle bir birlik ancak devrim ve sosyalizm programı temelinde gerçekleşebilir. TKP 1920, her türden oportünizme ve revizyonizme, sağ ve “sol” sapmalara karşı mücadele ederek likidasyona son veren kadroların iradesini temsil ediyor.
Hatalarına rağmen
Behice Boran, devrimci yaşamında kuşkusuz hatalar da yaptı. Bu hataları, ömrünün son günlerinde, Gorbaçov'un sosyalizmi, devrimi ve komünist partileri likide eden gerici ve karşıdevrimci çizgisini teşhis edememesine de yol açtı.
Yoldaşımız Behice Boran'ın devrimci yaşamından, hatalarından da ders çıkararak, esinlenmeye devam edeceğiz. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.