Saat 15.00'da başlayan açılış konuşmasında TKP 1920'nin 15-16 Haziran'ın 42. yıl dönümü dolayısıyla katıldığı etkinliklerden bahsedildi. Hava yolu işçileriyle dayanışma eylemleri ile Ankara ve Mersin İl Merkezlerinin açılışları hatırlatıldı.
İşçi sınıfı ne dostunu, ne düşmanını unutur!
Açılış konuşmasının ardından sözü TKP 1920 İstanbul İl Örgütü Başkanı Yusuf Türkoğlu devraldı. 15-16 Haziran'ı sınıf bilincine sahip bir işçi olarak yaşayan Türkoğlu, direnişi yaratan süreci ve direnişi yaşamış bir insan olarak deneyimlerini ve gözlemlerini aktardı. “15-16 Haziran işçiler, emekçiler, köylüler, zindanlardaki mahpuslar için onurdur, gururdur” diyen Türkoğlu senatonun, meclisin ve cumhurbaşkanının onayına rağmen yasayı geri çektiren işçilerin mücadelesinin günümüzde de gururla sürdürüldüğünü belirtti.
“İşçi sınıfı ne dostunu, ne düşmanını unutur” diyerek işçi sınıfının yiğit dostu Kemal Türkleri ve direnişe destek olan herkesi anan Türkoğlu, o günlerde işçi direnişini yoğun saldırılarla engellemeye çalışan polislerin bir kısmının sonradan fabrikalarda, iş yerlerinde yönetici olduğunu belirterek işçi sınıfı düşmanlarını deşifre etti.
Burjuvazi kavgaya davet etti bizi, davetleri kabulümüzdür!
Türkoğlu'ndan sonra panel TKP 1920 sözcüsü Onur Balcı'nın konuşmasıyla devam etti. Konuşmasına “O günleri yaşamış, deneyimli işçi dostlarımızdan 15-16 Haziran'ı dinlemek bir onurdur” diyerek başlayan Balcı, 15-16 Haziran'ın milat yaratan bir işçi direnişi olduğunu, işçi sınıfının 70'li yıllardaki büyük hareketlenmesinin temeli olduğunu dile getirdi. Dönemi genel olarak özetleyerek gençlik, köylü, işçi ve aydın mücadelelerine değinen Balcı, toplumda siyasal açıdan bir arayışın var olduğunu belirtti. Bu arayışın sonucunda örgütlü mücadelenin yükselmesine, işçi sınıfının istemediği şeye hayır deme gücünün olduğunu fark etmesine değinen Balcı, Kemal Türkler'in 15-6 Haziran direnişinin kararının alındığı toplantının sonunda “Burjuvazi, kavgaya davet etti bizi, davetleri kabulümüzdür” dizelerini okuduğunu hatırlatarak işçi sınıfının o dönemde iktidarla savaşımı büyüttüğüne değindi.
15-16 Haziran'dan aldığımız derslerle günümüzde işçi sınıfının durumuna da değinen Balcı, KESK'in sarı sendikaları bile direnişe sürükleyen Mayıs ayındaki grevden, Hava-İş'in grev yasağını delmeye yönelik mücadelesinden, Sendikal Güç Birliği Platformu'nun TÜRK-İŞ içinde yarattığı sarsıntıdan bahsederek mücadelenin çeşitli alanlarda güçlendiğini fakat henüz istenen güce ulaşamadığını belirtti. Kıdem tazminatı konusunda egemenlerin yaptığı müdahalenin yeni 15-16 Haziranları yaratmak için uygun koşulları yarattığına değinen Balcı, yeni 15-16 Haziranlar için komünistlerin, devrimcilerin, tüm sınıf dostlarının sendika saflarında birliği güçlendirmesi gerektiğini dile getirdi.
Balcı'nın konuşmasının ardından etkinlik soru cevap bölümüyle devam etti. 15-16 Haziran'a katılan pek çok işçinin de katkı sunduğu soru cevap bölümünün ardından etkinlik sona erdi.