İLERİCİ, DEVRİMCİ KAMUOYUNA
Bugün (18 Şubat 2012) saat 11.00’de düzenleneceği duyurulan basın toplantımız öncesinde SİP yönetimince organize, zehirli gazlı, sopalı bir provokasyon girişiminde bulunulmuştur.
Saat 10.30 sıralarında basın emekçilerinin binaya girişinden kısa bir süre sonra içlerinde eski partili yoldaşımız Ulvi Oğuz’un da bulunduğu dört SİP’li biz “Yurtsever Cepheden geldik, basın açıklamanızı dinlemek istiyoruz” demişlerdir. Devrimci sorumluluk gereği, kendilerini misafir olarak tanıtan bu kişiler, SİP’li olduklarını bilmemize rağmen buyur edilmiştir.
Onlar içeriye girdikten birkaç dakika sonra ise bir grup SİP’li genel merkezimize zorla girmek istemişlerdir. Parti görevlisi yoldaşlarımız ellerinde polisin kullandığı zehirli biber gazı ve sopa bulunan bu saldırgan grubu genel merkezden dışarı atmıştır. Basın emekçilerinin gözü önünde gerçekleşen bu saldırı sırasında içerde kalan Ulvi Oğuz “saldıranların kendi arkadaşları olmadığını bunu yapanların provokatör, olduğunu” basın emekçileri önünde de söylemiştir. Diğer SİP’liler de bunlar belki de provokatördür demişlerdir.
Kendi arkadaşları parti binamızdayken içeriye zehirli gaz sıkmanın ve sopa sallamanın tek amacı vardır, o da içeride bulunan kendi SİP’li arkadaşlarının bizler tarafından linç edilmesini umut etmektir.
Fakat TKP’liler bu provokasyona gelmediler; yaralanan, zehirli gazdan dolayı çok aşırı etkilenen arkadaşlarımız olmasına rağmen, “bu binada bulunan herkes bizim misafirimizdir, lütfen bütün yoldaşlarımız buna uygun davransınlar” diye ortak bir sağduyuyla hareket ettiler. Basın toplantısının sonuna kadar da gelen SİP’lilerin bütün ısrarlı saldırgan ve provokatif söylemine rağmen, arkadaşlarımız SİP’lilere en küçük bir fiziki müdahalede bulunmamışlardır.
Bu saldırılar nafile!
Saldırıdan çok sonra olay yerine gelen iki otobüs çevik kuvvet polisi de bina girişinde toplanmış olan 100 kadar SİP’liyi adeta koruma altına almıştır. Genel Merkezimize gelen ve “güvenlik bürodan” olduğunu söyleyen polisler de partiye yapılan saldırı karşısında şikâyetçi olup olmadığımızı sordular. Yetkililerimiz “biz polise şikayette bulunmayız, bulunmayacağız; sorunu komünist ilkelere ve devrimci yöntemlere uygun olarak kendimiz hallederiz” diye beyan etmişlerdir.
Tarihi her boydan ve soydan saldırılara direnmekle geçmiş olan TKP’mizi bu kadar korkak müdahalelerle kimse yıldıramayacaktır. Hele de resmi kurumlarla anlaşma yapıp parti evraklarımızı dahi aldırtmayanlar asla yıldıramayacaktır.
Bugün çeşitli basın yayın organlarında da yer aldığı gibi, bu iki parti arasındaki tek benzerlik isimdir.
Sosyalist hareketten dostlarımız bizi ve sol içi çatışmalar konusundaki ilkeli tarzımızı son derece iyi bilirler. Yaratılmaya çalışılan bu nafile provokasyonlara rağmen TKP’liler yılmaz; olsa olsa daha çabuk kenetlenir, birleşir.
Ancak bu yanlışa taraf olacak kadar kör olanlara da Parti tarihimizi ısrarla okumalarını tavsiye ederiz. Son sözümüz budur.
Basın açıklamamızı takip etmek için merkezimize gelen ve SİP’li saldırganların zehirli gazlı provokasyonuna rağmen toplantımızı sonuna kadar takip eden basın emekçilerine ve izleyici dostlarımıza teşekkür ederiz.
Tüm ilerici devrimci kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Devrimci selamlarımızla,
Türkiye Komünist Partisi
Kurucular Kurulu
fotoğraf: evrensel gazetesi