31 Mart 2024 yerel seçimlerinde istibdadı püskürten ve CHP’yi uzun yıllardan sonra birinci parti yapan Türkiye halkı daha seçim zaferinin sevincini yaşayamadan CHP yönetiminin “normalleşme” adını verdiği akıl almaz bir gönüllü kulluk politikasıyla karşı karşıya kaldı.
CHP yönetimi, istibdadın halk düşmanı sınıfsal ve zümresel niteliğini, cumhuriyetle bağdaşmaz yarı feodal yarı kapitalist doğasını, vurguncu ve baskıcı özünü göz ardı eden bir ham hayalin peşine takılarak istibdatla müzakere etmeye ve uzlaşmaya çalıştı.
CHP yönetiminin hayaline göre istibdat istibdat olmaktan vazgeçecek, CHP ile ortaklık kuracak, böylece etrafındaki kötülerin etkisinden kurtulacak olan tarafsız Erdoğan’ın başkanlığında AKP ile CHP Türkiye halkının sorunlarını bir bir çözmeye başlayacaktı.
İstibdat, Türkiye halkının en geniş kitlelerini derinliğine yoksullaştırma ve bir avuç kapitalist şirketi ölçüsüz zenginleştirme harekâtının tam ortasında uğradığı seçim yenilgisiyle iyice köşeye sıkışmıştı. Nasıl kurtulacağını hesaplamaya çalışıyordu.
“Allahın lütfu”
İstibdat, CHP yönetiminin ham hayalini sevinçle karşıladı. Muhalefetin yumuşamasını “Allahın lütfu” saydı. Birkaç yumuşama demeci, bir çay daveti, iki buluşma, Özgür Özel’i medyada biraz pohpohlama, Kıbrıs ziyaretinde onunla el sıkışma ve yarım yamalak sohbetle kendisi açısından çok değerli zaman kazandı: Ekonomik programı yönünden kritik Temmuz ayını asgari ücreti arttırmadan, işçilere, memurlara, emeklilere, refah payı vermeden atlattı. Çay ve buğday üreticilerini çaresizliğe mahkûm etti. Faiz ve rant politikasıyla işsizliği arttırdı. Yeni vergiler getirerek ve kamu hizmetlerine zam yaparak esnafı, küçük işletmecileri iş yapamaz duruma düşürdü. Konut kiralarında sınırlamayı kaldırdı. Pahalılığa seyirci kaldı. Atanmayan öğretmenleri fiilen öğretmenlik hakkından yoksun bırakacak düzenlemeyi getirdi. Laik Cumhuriyete ve bilime düşman “maarif müfredatı”nı geçirdi. 1 Mayısta işçi sınıfına ve dostlarına, bütün İstanbul halkına gözdağı verdi. Antalya, İstanbul-Gayrettepe ve İzmir’de CHP’li belediyelerin de ihmaliyle meydana gelen ölümlü kazaları tek başına CHP’nin sırtına yıktı. İnsanların güvenliğini sağlama gerekçesiyle sokak hayvanlarını katletmeyi öngören ve yükünü belediyelere yükleyen girişimi başlattı. Ardından, 24 Temmuzda “yok öyle 25 kuruşa simit” diyerek belediyelerin SGK borçlarını kaynağında tahsil edeceklerini ilan etti.
Yerel seçimlerden bu yana bizzat CHP yönetimi tarafından fiilen “çözüm ortağı”, hatta “çözüm makamı” olarak gösterilen istibdat, paha biçilmez dört ay kazandı. Umudunu Özgür Özel’in müzakerelerine bağlayan sendikalar, dernekler, emekçi kitleler, CHP’nin öncülük ettiği sınırlı sayıda kitle eylemi dışında, eylemsiz kaldı.
Hayal kırıklığı
Yeterince güç topladığını düşünen istibdat şimdi CHP’yi tekrar düşmanlaştırarak siyasi bir hamle yapıyor. Gönüllü kulluk ters tepti. İstibdada elini uzatan CHP yönetiminin eli hoyratça geri itildi. CHP yönetimi kendisine umut bağlayan halkı ve kendi parti örgütünü hayal kırıklığına uğrattı.
Hayal kırıklığı öğretir. Ekmeğin 10 lira, simidin 15 lira olduğu zulüm günlerinde işçiler, şehir ve köy emekçileri, emekliler, esnaf, olan bitenlerden kesinlikle ders çıkaracaktır. Bağımsız bütün laik demokratik sosyal cumhuriyet hedefinde birleşen güçler istibdada son verecektir.