
Anadolu Ajansının haberine göre, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İslam İşbirliği Örgütünün 21. Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Suriye konusunda şunları söyledi: “Suriye'de bir dönem bitti, bir dönem başladı ama daha kolay bir dönem başlamadı. Meydan okuması çok daha yüksek. Sorun alanları çok daha belirginleşmiş, net bir dönem başladı.” (26 Ağustos 2025)
Suriye konusundaki bu itiraf, AKP yönetiminin Amerikan ipiyle kuyuya inerek Suriye ulusal yönetimini yıkma, Suriye’yi HTŞ’ye teslim etme ve emperyalizme açma politikasının, Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından ne kadar büyük bir tehdit yarattığı gerçeğinin artık gizlenemediğini ortaya koyuyor. Suriye’yi Türkiye’nin himayesine alma, Halep gibi illerini ve kim bilir, belki de Suriye’nin bütününü Osmanlı döneminde olduğu gibi Türkiye’ye katma hayali, somut olguların kayasına çarparak tuzla buz olmuştur. Suriye Amerika ve İsrail’in insafına terk edilmiştir. Fetihçilik politikası çökmüştür.
Pamuk ipliğine bağlı proje
Üstelik, AKP yönetimi bu arada Amerika’nın tuzak niteliğindeki yoğun telkinlerine uymuş, MHP yönetimiyle birlikte, Türkiye’nin sınırlarını genişletme hayalinin temel bir ögesi olarak gördüğü sözüm ona “terörsüz Türkiye” projesine başlamıştır.
Suriye konusundaki itiraf, bu projenin Türkiye’nin barışa ve kardeşliğe kavuşmasıyla en ufak ilgisi olmadığını, emekçi halkların kaderini asla dikkate almadığını ve pamuk ipliğine bağlı olduğunu herkese hatırlatmalıdır.
Emperyalizm, sömürgecilik ve NATO’yla işbirliği yapmakta sakınca görmeyen, sürekli takiye yapan, eylemi söyleminin tersi olan ve her an birbirlerinin gözünü oymaya hazır tarafların ortaklaşa sahneye koyduğu projeden Türk, Kürt ve Arap halklarına hayır gelmeyeceğini anlamak, özgürlük eşitlik kardeşlik ve barışa ancak işçi sınıfının, şehir ve köy emekçilerinin, halkların birlikte mücadelesiyle ulaşabileceğimizi kavramak paha biçilmez önem taşıyor. Kestirme sanılan yollar çıkmaz sokaktır.