Olay örgüsünü hatırlayalım. İktidar bloku “terörü bitirme ve Türk-Kürt kardeşliğini sağlama” görüntüsü altında tek kişi yönetimini süresiz olarak uzatacak bir anayasa değişikliği için Öcalan’ı Millet Meclisine Dem Parti grubunda konuşmaya davet etti. Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te açıkladığı plana Erdoğan kefil oldu. Özgür Özel plana karşı çıkmayacaklarını, küçük rötuşlarla destekleyeceklerini söyledi. Öcalan, planı yerine getirmeye hazır olduğunu 23 Ekimde İmralı’da iktidarın izniyle görüştüğü yeğeni aracılığıyla bildirdi. Dem Parti üzerine düşeni yapacağını, önce iktidar blokunun Öcalan’a uygun ortamı sağlamasını beklediklerini belirtti.
Halkın tepkisi
MHP ve AKP üst yönetiminin hazırladığı, Dem Parti ve Öcalan’ın bütünüyle, CHP’nin kimi düzeltmelerle desteklediği plan, geniş kitlelerde şok etkisi yarattı. Türkiye halkı büyük tepki gösterdi. Planın açıklandığı günün ertesinde, 23 Ekimde TUSAŞ’a yönelik emperyalizm güdümlü terör saldırısı emperyalizm ve emrindeki terörün yalın gerçeğini gözler önüne serdi. Halkın tepkileri daha da boyutlandı. 29 Ekimde Cumhuriyetin 101. yılı kutlamaları plana tepkilerin ülkenin her köşesine yayıldığını ortaya koydu.
Tornistan
Cumhuriyeti, ulusal birliğini ve bütünlüğünü savunan geniş halk kitlelerinin tepkisiyle köşeye sıkışan iktidar bloku, İstanbul’un en büyük ilçesi Esenyurt’un CHP’li Belediye Başkanı Ahmet Özer’i 30 Ekim sabahı gözaltına aldı ve alelacele tutukladı. Seçmen iradesine saygı gereği, seçilmiş milletvekilleri, belediye başkanları ile yerel yönetim organlarına seçilmiş üyelerin tutuklu yargılanmaması ilkesini bir kez daha çiğnedi. Gerekçe ise, Ahmet Özer’in adının, on yıl önce “çözüm süreci”nde Öcalan’ın HDP heyetiyle üst düzey devlet görevlisinin gözetiminde yaptığı görüşmede “demokratik özerklik” projesinde yer alabilecek bir kişi olarak geçmiş olması!
Ne sihirdir ne keramet, el çabukluğu marifet! AKP ve MHP üst yönetimleri kendilerini temize çıkarmak için terör işbirlikçiliği yaftasını yeniden CHP’ye yapıştırdılar. CHP, Öcalan’la, terör örgütüyle, HDP/Dem Partiyle işbirliği yapmanın tek suçlusu ilan edildi. Üstelik Erdoğan, sundukları planı desteklediği için Özgür Özel’e teşekkür ederken onun “terörsüz Türkiye için” Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in gözaltına alınmasını da desteklemesi gerektiğini iddia etti! Bu sabah (31 Ekim) da Ahmet Özer, İçişleri Bakanlığınca görevden alındı ve yerine İstanbul Vali Yardımcısı kayyum olarak atandı.
Halkın iradesi
Türkiye halkı, oligarşik menfaatler için her yolu ve yöntemi kullananları, ulusun birliğini ve bütünlüğünü hiçe sayanları, halkın iradesini pervasızca çiğneyenleri, bugün ak dediğine yarın kara diyenleri, iki yüzlülüğü faydalı alışkanlık sayıp ilkesizliği kural edinenleri asla affetmeyecektir. Bu asalakların ipiyle kuyuya inenleri de elinin tersiyle itecektir.
Tarihin dersini hiç kimse unutmasın: Halk emperyalizm ve işbirlikçilerinin bütün oyunlarını bozar. Asıl, en kritik anda iradesine uymayan vekilleri azleder, kendi kaderini kendi eline alır, vatan cumhuriyet emek mücadelesini zafere götürür.