Türkiye halkı 1 Haziran 2013'te AKP'ye karşı zafer kazandı. AKP polis birliklerini Taksim Meydanı'ndan ve Gezi Parkı'ndan çekmek zorunda kaldı. Taksim Meydanı'nı ve Gezi Parkı'nı ister istemez halka teslim etti. Taksim Meydanı ve Gezi Parkı yüz binlerce direnişçinin eline geçti. Direnen emekçiler kazandıkları zaferi Taksim'de, Gezi Parkı'nda ve İstanbul'un hemen hemen her semtinde coşkuyla kutluyor.
Direnişin gücü
Halkın önünde durulmaz. İstanbul'da yüz binlerce emekçi AKP'nin insanlık suçu boyutlarına ulaşan zulmüne rağmen kesintisiz direnmeye devam etti. Türkiye halkı İstanbul direnişine sahip çıktı. Başta Ankara ve İzmir olmak üzere, İzmit, Bursa, Adana, Mersin, Tunceli, Diyarbakır dahil 48 ilde büyük kitlesel eylemler yapıldı. Kuzey Kıbrıs, Almanya, İngiltere, İspanya, Dubai, Belçika, Fransa, İtalya, İsviçre, Danimarka, Avustralya ve ABD'de “Diren Taksim”, “Diren İstanbul”, “Diren Türkiye” gösterileri yapıldı. Köşeye sıkışan AKP iktidarı, geri adım atmak ve halkın iradesine boyun eğmek zorunda kaldı.
Kitle bilincinde sıçrama
Amerikan İslamcısı AKP diktatörlüğünün baş aşağı gidiş süreci 31 Mayıs-1 Haziran 2013'te yüz binlerce emekçinin demokratik ayaklanmasıyla tescil edilmiştir. AKP artık kaşı açılmış, kan kaybeden bir saldırgandır. Sadece öncülerin değil, milyonlarca insanın, kitlelerin bilincinde AKP'nin gayrimeşru, zorba bir iktidar olduğu açığa çıkmıştır.
Bu bilincin önümüzdeki dönemi belirleyecek çok sarsıcı sonuçları olacaktır. AKP'nin keyfî Taksim yasağına 1 Mayıs'ta meydan okuyan devrimcilerin başlattığı direniş, 31 Mayıs Gezi Parkı direnişiyle zirveye ulaştı. Marjinal olanın, direnen halk kitleleri değil, AKP olduğu artık besbellidir. Komünist, sosyalist, devrimci demokrat güçlerin milyonlarca insanın özlemlerinin taşıyıcısı olduğu anlaşılmıştır.
Artık dikiş tutmayacak
Halk kendi gücünün ne kadar büyük olduğunu, direndiği anda zorbaların dün Taksim'de olduğu gibi silahlarını, teçhizatlarını bırakarak kaçacağını fark etmiştir. Bunu sadece halk değil, egemenler de, AKP'nin emperyalist ve işbirlikçi kapitalist efendileri de fark etmişlerdir. AKP'nin gerici-faşist projesi artık dikiş tutmaz.
Artık Taksim yasağı da, Gezi Parkı talanı da, çağdaş yaşam tarzına müdahale yasaları da, bilim, sanat ve kültür düşmanlığı da, devlet eliyle resmî grev kırıcılık politikası da, taşeronlaştırma dayatmaları da, eğitimde laiklik ve bilim düşmanı 4+4+4 dayatması da, Suriye'ye savaş politikası da, şovenist savaşın devamı olarak Kürt kardeşlerimizi aldatarak sindirme politikası da, üniversiteleri dinci kışla merkezlerine çevirme politikası da tutmayacaktır. Halkın direnişi büyüyecek, AKP'nin köle ruhunu toplumun her kurumuna, her gözeneğine yerleştirme politikasını kırıp atacaktır.
İşçiler, emekçiler, öğretmenler, öğrenciler, bütün ezilenler, bütün halk artık her işyerinde, her kurumda, her mahallede baskı ve dayatmalara karşı daha başı dik, daha gururlu, daha güvenle hareket edecek, özgürlük ve eşitlik ruhunu yükseltecektir. Devrimler bu ruhun yayılmasıyla gerçekleşir.
Başlangıç
Halkın 31 Mayıs-1 Haziran direniş zaferi, AKP'nin gerici-faşist projesini toptan çöpe atma yolunda başlangıç adımı olacaktır. İkinci adımı atmak için yapmamız gereken, THY grevcilerini desteklemek, metal işçileriyle dayanışmak, KESK grevini güçlendirmek, toplumun en yoksul kesimlerini insanca yaşam seviyesine ulaştıracak toplumsal çözümler için daha kararlı, daha örgütlü mücadele etmektir.
