Türkiye halkının AKP iktidarının düzenlediği darbeye karşı direnişinin üçüncü gününde (21 Mart 2025) protestocuların sayısı milyonu geçti. İstanbul şehrinde yüz binlerce yurttaş, ulaşımı felç eden engelleri sabırla aşarak Saraçhane meydanına aktı. Mitingin sona erdiği saat 22’de birçok kişi hâlâ meydana ulaşmaya çalışıyordu.
Edirne’den Kars’a, Şanlıurfa’dan Elazığ’a, Denizli ve Konya’dan Bursa’ya, Hatay’dan Yozgat’a birçok ilin daha protestolara katılması, darbeye karşı halk tepkisinin ne kadar yaygın ve derin olduğunu gösteriyor. Hukuka ve anayasaya aykırı biçimde kanunsuz emir verdikleri güvenlik güçlerini meşru haklarını kullanan insanların üzerine süren yöneticiler, yürüyüş ve mitingleri engelleyemediler, sadece katılımcıların öfkesini arttırdılar.
Görün artık, darbeyle seçme haklarını da ellerinden almak istediğiniz işçiler, emekçiler, emekliler, aydınlar, gençler, kadınlar, bütün sade yurttaşlar, eşitsizlikten, yoksulluktan, pahalılıktan, işsizlikten, hukuksuzluktan, ayrımcılıktan, ortaçağ baskısından çoktan bıktılar. Darbeniz bardağı taşıran son damla oldu.
Türkiye halkı darbeyi kabul etmediğini kendi bağrından çıkardığı milyonluk kitlenin meşru eylemiyle somut olarak ortaya koydu. Yöneticiler halkın efendisi değil, memurudur. Halkın iradesine uymakla yükümlüdür. AKP iktidarı halkla zıtlaşmaktan derhâl vazgeçmelidir. Muhalefeti ortadan kaldırma, kaybettiği belediyelere zorla el koyma, CHP’yi kendine göre biçimlendirme inadından dönmelidir. İmamoğlu ve onunla birlikte gözaltına alınan yurttaşlar hemen serbest bırakılmalıdır.