Erdoğan-AKP yönetimi ekonomik krizin yükünü pahalılıktan bunalan halkın sırtına yıkmayı tercih etti. Yabancı ve yerli finans kapitale faiz ve borç ödemesini güvence altına almak için gıdadan ulaşıma, temizlik ürünlerinden mobilyaya, kiralardan enerjiye, harçlardan vergilere zam yapan iktidar İMF’siz İMF programı uyguluyor.
İğneden ipliğe her şeyi etkileyecek KDV oranlarını iki puan artıran iktidar yüzde 8 dilimine giren mal ve hizmetlerden alınan vergiyi yüzde 10’a, yüzde 18 dilimine giren mal ve hizmetlerden alınan vergiyi yüzde 20’ye çıkardı. Fakat yüzde 8 diliminde yer alan temizlik ürünlerindeki KDV artışı 12 puan oldu. Çünkü daha önce yüzde 8 diliminde bulunan sabun, şampuan, deterjan, dezenfektanlar, bebek bezi, ıslak mendil, tuvalet kâğıdı, kâğıt havlu, kâğıt mendil ve peçete ürünleri bu kez yüzde 20 dilimine aktarıldı. Bebeklerin ve çocukların yanı sıra yetişkin ve ileri yaştaki her insanın sağlığını etkileyen ve mutlaka kullanılması gereken bu temel ürünlere yüzde 20 vergi artık sözün bittiği yerdir.
Pahalılığı bu kadar körükleyen iktidar emekli aylıklarında yüzde 25 artış yaptığını ilan etti. Fakat en düşük emekli maaşı olan 7500 TL alanlar aslında bu artıştan yararlanamadı. Çünkü iktidar zalimce bir bürokratik oyunla kök aylık-seyyanen zam ayrımı getirdiği için milyonlarca emekli 7500 TL almaya devam edecek. Bir önceki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin bu kesimde yer alan emeklilerin sayısının dokuz milyon olduğunu açıklamıştı. İnsafsızlığa bakar mısınız, açlık sınırının altında ayakta kalmaya çalışan dokuz milyon emekliye sıfır zam!
Aynı oyun memur aylıklarında da tekrarlandı. Memur aylıklarında yüzde 17,55 artış yapıldı. Ayrıca 8077 TL seyyanen ödeme verileceği açıklandı. Fakat seyyanen ödeme aylığa yansıtılmadığı için emekli ikramiyesinde hesaba katılmayacak ve sonraki artış dönemlerinde şimdi emeklilerde olduğu gibi hak kaybına yol açan bir etken olacak.
Başta işçiler, şehir ve köy emekçileri olmak üzere bütün halkı ağır biçimde ve hızla yoksullaştıran iktidar ekonomik kalkınmayı dış borç bulmaya bağladı. Yabancı ve yerli rantiyeye faiz ve borç ödeyebilmek için halkı yoksullaştırmak çıkmaz sokaktır. İktidar dolar milyarderlerine, finans-kapital çevresine, aşırı kârdan başı dönen vurgunculara servet vergisi uygulamayı aklına bile getirmiyor. İMF’siz İMF programı halka zulümdür. Bunu iktidar sahipleri de elbette biliyor. Fakat “ne yapsak seçimi zaten kazanıyoruz” kibri ve pervasızlığıyla kendine hiç ders çıkarmıyor. Kendine ders çıkarmayanların dersini bizzat zulme uğrayan halk verecektir.