Emperyalist savaş blokunun Suriye halkına ve ülkesine yönelik kanlı saldırısı sürüyor. ABD-AB emperyalizminin, bu iki gücün saldırı örgütü NATO'nun ve İsrail siyonizminin, Arap petrol kralları, şeyhleri ve AKP iktidarı eliyle silahlandırdığı gerici-faşist dinci grupların Suriye'deki kanlı ayaklanması derinleşiyor. Gerici faşist ayaklanma sömürgeci işgalin yolunu açmak için kullanılıyor.
Bağımsızlığını ve ülke bütünlüğünü korumaya çalışan Suriye'yi düşürerek İsrail sömürgeciliğini rahatlatmayı; Filistin'i serbestçe yutması için ona zaman kazandırmayı; Lübnan direnişine son vermeyi; hâlâ emperyalizme teslim olmayan İran'ı müttefiksiz bırakmayı ve kolunu kanadını kırmayı; bölgede 20. yüzyıl boyunca bağımsızlık, demokrasi, laiklik, kadın ve işçi hakları alanında elde edilmiş bütün hakları yok etmeyi amaçlayan emperyalist saldırının kilit aktörleri ABD, İngiltere ve Fransa.
Bu saldırganların en hevesli işbirlikçileri, İsrail, Suudi Arabistan, Katar ve AKP yönetimi. Blokun ülke içindeki işbirlikçileri Suriye Müslüman Kardeşler Örgütü'nün silahlı çeteleri.
AKP yönetimi Kürt ulusal hareketini toptan tasfiye etmek için ABD'den onay almanın; ABD'nin işaretiyle Katar ve Suudi Arabistan'dan Türkiye'ye gelen sermaye fonlarının; yayılmacı bölge gücü olma hevesi ile Suriye ve Irak'tan pay kapma hayalinin bedelini ödemek için Suriye'ye karşı düşmanlıkta sınır tanımıyor. Türkiye egemenlerinin devletin resmî dış politikası olarak vitrine koyduğu “yurtta barış,dünyada barış” hedefinin yerinde yeller esiyor. Türkiye, AKP eliyle, bir kez daha, bölge halklarına karşı emperyalizmin kılıcını sallıyor.
AKP yönetiminin Türkiye ve bölge halklarına görülmemiş acılar yaratacak bu uğursuz politikasını durdurmak için bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm yanlısı bütün güçlere görev düşüyor.
Türkiye ve bölge işçi sınıflarının siyasal ve sendikal bütün örgütleri, devrimci, ilerici ve yurtsever bütün güçler Suriye halkını tıpkı Irak, Afganistan ve Libya'da olduğu gibi boğazlamayı amaçlayan bu yeni savaşa karşı harekete geçmelidir.