Partimizin emektar yoldaşlarından biri olan ve uzun süredir akciğerlerindeki sorun nedeniyle evinden çıkması yasak olan Ali Eriş, gıyabında çıkan haberlerden duyduğu üzüntüyü ve bazı çevrelerce sorumsuzca yapılan yayınları düzeltmek için 5 Mart 2012 Pazartesi günü parti büromuza gelmiş ve yaşadıklarını anlatmıştır. Ali Eriş yoldaşımızın söyleyip, yazdıklarını da ayrı bir yorum eklemeksizin yayınlamayı görev biliyoruz
Yoldaşlar,
Bir süredir benim ve Şahabettin Bakırsan yoldaşın adının TKP üzerine yürütülen bir tartışmaya alet edildiğini duydum. Ben 80 küsür yaşındayım. Uzun bir süredir sağlık sorunları nedeniyle evden dışarı çıkamamaktaydım. Bundan bir kaç hafta önce bir erkek ve bir kadın iki kişi kendilerini Şahabettin'in yanından geliyoruz diye tanıtarak ziyaretime geldi. Boz Mehmetlerden aldığım parti disiplinim gereği bir yoldaşımın yanından gelen bu iki kişiye ne isim ne de hangi kurumdan geldiklerini sormadım. Bana farklı devrimci çevrelerden de misafirler hep gelir. Onlar da kendilerini “sosyalistiz” diye tanıttılar. Ellerinde Şahabın imzaladığını söyledikleri kendi hazırladıkları bir kısa yazı vardı. Benim de imzalamamı istediler. Yazı tarihi TKP'nin kuruluş çalışmalarına karşı bir yazıydı. Ben de onlara bu çalışmayı yürütenlerin benim geleneğimden gelen yoldaşlar olduğunu ve bir eleştirim olursa bunu yoldaşlara kendimin iletebileceğimi söyledim. Bu arada kadın olanı masaya “komünist” isimli bir dergi koyup fotoğraflarımı çekmeye başladı. O vakit bu gelenlerin dost değil SİP iken partimizin adını kullanmaya başlayanlardan olduğunu anladım. Ve onlara yaptıklarının devrimci ahlaka aykırı olduğunu söyleyip hiç bir şey imzalamadan gönderdim.
Şunu herkez bilsin. Ben bütün ömrümü Mustafa Suphilerin İsmail Bilenlerin Türkiye Komünist Partisi üyesi olarak geçirdim. Cezaevinde yattım, sürgünde kaldım. SİP dahil hiç bir partiye üye olmadım. Ömürümün sonuna kadar da TKP'li olarak kalacağım. Genç yaşlı bütün yoldaşlar bu gerçeği bilsin.
TKP emektarı Ali Eriş
05 Mart 2012