TKP 1920 Ankara İl’in açılışı 15-16 Haziran direnişi etkinliği ile yapıldı

17 Haziran 2012
TKP 1920 Ankara İl’in açılışı 15-16 Haziran direnişi etkinliği ile yapıldı

Türkiye Komünist Partisi 1920 Ankara İl Örgütü’nün açılışı “15-16 Haziran işçi direnişi ve TKP” paneli ile gerçekleşti. Türkiye işçi sınıfının burjuvaziye karşı yürüttüğü en büyük direniş olan 15-16 Haziran’ın yıldönümünde, TKP 1920 Ankara İl Örgütü’nü açan komünistler işçi sınıfının, burjuvaziye karşı yürüttüğü şanlı direnişin ışığında mücadelelerini büyütme kararlığını göstermeye devam ediyor.
 
Saat 14.00’de Kızılay Menekşe Sokak’ta bulunan parti binasında gerçekleşen etkinliğe genç, yaşlı birçok komünistin yanında, Halkların Demokratik Kongresi, Sosyalist Demokrasi Partisi ve Devrimci Halkın Partisi temsilcileri katıldı. 15-16 Haziran direnişinde hayatını kaybeden işçiler ve sosyalizm mücadelesinde toprağa düşenler adına saygı duruşunda bulunuldu ve “Enternasyonal Marşı” sağ yumruklar havada hep bir ağızdan söylenerek etkinliğe başlanıldı.
 
Enternasyonal Marşı’nın ardından sırasıyla TKP 1920 Ankara İl Başkanı Selahattin Koçak “15-16 Haziran direnişinin önemi ve TKP’nin rolü”, Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen “15-16 Haziran direnişi ve günümüzde sendikal mücadele” ve Maden-İş Eski Bölge Temsilcisi İbrahim Şahin “bir tanık olarak 15-16 Haziran” konulu konuşmalar gerçekleştirdi.
 
İlk olarak söz alan TKP 1920 Ankara İl Başkanı Selahattin Koçak, 15-16 Haziran direnişine gelinen süreci anlattıktan sonra, 15-16 Haziran direnişinin kendiliğinden gerçekleşen bir hareket olmadığına, direnişin arkasında siyasal ve politik bir güç olarak TKP’nin yer aldığını ifade etti. Bu direnişin daha sonra TKP’nin 73 Atılımı’nı gerçekleştirmesinde kilit rol oynadığına dikkat çeken Koçak, MESS ve DGM direnişleri gibi Türkiye siyasal hayatında önemli yer tutan direnişlerde de 15-16 Haziran’ın etkisinin büyük olduğuna vurgu yaptı.
 
TKP 1920 Ankara İl Başkanı Selahattin Koçak’ın ardından konuşmasını gerçekleştiren Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen ise, 15-16 Haziran direnişinin Türkiye işçi sınıfı tarihindeki önemine değindikten sonra günümüzde emekçilerin, gençlerin, kadınların ve emeklilerin yaşadıkları sorunlara değindi. Eğitimin ve sağlığın paralı hale getirildiği, kıdem tazminatının gasp edildiği, neo-liberal politikalarla taşeronlaştırmanın ve güvencesiz çalışmanın dayatıldığı, işçi ölümlerinin her geçen gün arttığı, sendika yasaları ile devrimci, muhalif sendikaların örgütlenmesinin önünün kesilmeye çalışıldığı ve hava iş kolunda grevin yasaklandığı günümüz koşullarında 15-16 Haziran’dan daha büyük direnişlerin yaratılması gerektiğine vurgu yaptı. Beysülen konuşmasında emekliler olarak “sınıf ve demokrasi mücadelesinden emekli olunmaz” şiarıyla mücadelelerini sürdürdüklerini ifade etti.
 
Son olarak 15-16 Haziran direnişinin canlı tanığı olarak konuşan Maden-İş Eski Bölge Temsilcisi İbrahim Şahin ise, direnişe başlamadan işyeri temsilcileri ile DİSK yöneticilerinin yaptığı toplantıları ve bu toplantılarda bir sendika ve işçi önderi olarak Kemal Türkler’in yaptığı konuşmalarla direniş ateşini nasıl yaktığını anlattı. Toplantının ardından Meclis’ten çıkarılmaya çalışılan yasaya karşı sabah işyerlerinde toplanan komitelerin direniş kararı aldığını ifade eden Şahin, ilk gün 70 bin ikinci gün ise 150 bin işçinin akın akın sokağa döküldüğünü hatırlattı.
 
Konuşmalar bittikten sonra soru-cevap bölümüne geçildi. O güne ve günümüze dair yapılan verimli tartışmaların ardından Güneşli Dünya’nın ezgileri ve marşları ile açılış etkinliği son buldu.