Yerel yönetimlerin Türkiye kapitalizminin işleyişinde stratejik bir role sahip olduğunu bilen istibdat, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, beş yıl önce kaybettiği yerel yönetimleri tekrar ele geçirmek için her yolu deniyor. İstibdat elinde tuttuğu merkezî yönetimin yanı sıra yerel yönetimleri de ele geçirerek bütünlüğünü tekrar kurmak, kendisine bağlı şirketleri, dinci medyayı ve tarikatları sınırsız biçimde desteklemek istiyor.
Yerel yönetimleri işbirlikçi oligarşinin sermaye birikimi sürecine teslim etmeyeceğiz. İstibdadın imar rantı, ballı ihaleler, yolsuzluk ve rüşvet oyunlarıyla gericiliği ve vurgunculuğu beslemesine izin vermeyeceğiz. Halka ait olan egemenliği gasbeden, küçücük bir azınlığı durmadan zenginleştirirken emekçi halkı hızla yoksullaştıran, laik Cumhuriyete düşman olduğu Anayasa Mahkemesi kararıyla kesinleşmiş, Orta Çağ özlemcisi yönetimin keyfîliğine asla razı olmayacağız. 31 Mart 2024’te oylarımızı istibdadı püskürtmek için kullanacağız.
İstibdadın temel partisi AKP’ye oy yok! AKP’yi neredeyse kayıtsız şartsız destekleyen MHP ve BBP’ye oy yok! AKP’nin yolunu açmak için muhalefete saldıran İyi Partiye oy yok! Orta Çağ özlemcisi partilere oy yok! Halkların emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı ortak mücadelesine katılmak yerine emperyalizmle işbirliğini seçen ve istibdatla pazarlık yapan partilere oy yok!
Birliği sağlayalım
Biz işçi sınıfının, şehir ve köy emekçilerinin, emeklilerin, esnafın, sade yurttaşların temel çıkarlarını savunuyoruz. Bayrağımızda Vatan Cumhuriyet Emek yazıyor. İşsizliğe ve pahalılığa son vereceğiz. Yurdumuzun bağımsızlığından ve bütünlüğünden asla vazgeçmeyiz. Dolar milyarderlerinin sınırsız hâkimiyetini kıracak, planlı kalkınma atılımını başlatacağız. Orta Çağ kapılarını bir daha açılmamak üzere kapatacağız. Akıl bilim çağdaşlık, özgürlük eşitlik kardeşlik yolunda yürüyeceğiz. Çocuklara, gençlere, kadınlara, yaşlılara öncelik vereceğiz.
Bütün bunları gerçekleştirmek için komünist-sosyalist, devrimci demokrat, Kemalist, ilerici yurtsever bütün güçlerin birliğine, ulusal demokratik cepheye ihtiyaç var. Ne yazık ki, seçime katılan ulusal demokratik güçler arasında birlik yok. Her parti seçime kendi başına katılıyor. Ağır sorunlar yaşayan deprem bölgelerinde, işçi ve emekçi semtlerinde, büyük şehirlerde bile kapsamlı güçbirliği kurulamadı, köklü dayanışma sağlanamadı. CHP çekişme ve bölünmelerle kendi iç bütünlüğünü zaafa uğrattı.
İstibdat, karşısındaki ulusal demokratik güçlerin dağınıklığını fırsata çeviriyor. İstibdada fırsat tanımamak için, ulusal demokratik güçleri birleştirme görevi halka düşüyor.
Seçimde oylarımızı istibdada karşı en etkili şekilde kullanacağız. Seçim sonuçlarından bağımsız olarak, seçimden sonra, istibdada karşı mücadeleyi yükseltmek, ulusal demokratik güçlerin birliğini sadece yurttaşlar düzeyinde değil, partiler, sendikalar, dernekler, kooperatifler düzeyinde de oluşturmak için gayretlerimizi artıracağız.
İstibdadı püskürtelim, gericiliği ve vurgunculuğu zayıflatalım!