Amerikan emperyalizminin ve güdümündeki kapitalist emperyalist savaş blokunun Afganistan’daki yirmi yıllık işgali sona erdi. Amerikan emperyalizminin işgalci askerlerinin çekilme tarihi olarak ilan ettiği 31 Ağustos 2021 tarihi bile dolmadan Kâbil Havalimanında yaşanan utanç verici olaylar bozgunun ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. İşbirlikçi Afgan hükûmeti apar topar kaçtı. Emperyalistler kendi hizmetkârlarını bile ortada bırakarak kaçıyor.
Kısacası, Amerikan emperyalizmi yenildi. Başta Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa Birliği yenildi. İngiltere yenildi. Kanada yenildi. NATO yenildi. Emperyalizmin Afganistan’daki işbirlikçileri yenildi.
Çöken stratejik hedef
Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin Afganistan’daki yenilgisinin ne anlama geldiğini anlamak için yirmi yıl önce Amerika Afganistan’a savaş açarken yaptığımız değerlendirmeye bakalım:
“Amerikan emperyalizmi, elinde hiçbir kanıt olmadan Afganistan'a saldırırken dünya egemenliğini elinde tutmanın stratejik hesabıyla hareket ediyor. Bütün dünya halklarına gözdağı veriyor, Batı ve Orta Asya'ya asker yerleştiriyor, Ortadoğu petrollerine ek olarak Orta Asya ve Kafkasya petrollerini kesin denetimi altına almaya çalışıyor, kendi egemenliğini sorgulamaya kalkışan Rusya ve Çin'e karşı hamle yapıyor, hizadan çıkma işaretleri veren Avrupa Birliği'ni terbiye ediyor. Ama Amerikan emperyalizmi artık haddini aşıyor. Asla gerçekleştiremeyeceği hedefler peşinde koşuyor. Şu anda Afganistan'daki çağdışı Taliban yönetiminin devrilmesini çok çeşitli gerekçelerle destekleyen ülkeleri bir koalisyon halinde arkasına toplayan ABD, bir süre sonra kendi hırsının kurbanı olacağını görecektir.” ( Ürün Sosyalist Dergi - Emperyalist Savaşa Hayır! / 8 Ekim 2001 )
Haddini aşan, kendi hırsının kurbanı olan, asla gerçekleştiremeyeceği hedefler peşinde koşan Amerikan emperyalizmi yirmi yıl boyunca işlediği her türlü sömürgeci suça rağmen Afganistan’dan çekilmek zorunda kaldı. İşgalle sağlamayı umduğu stratejik hedeflerine ulaşamadı. Dünya egemenliğini elinde tutma, Rusya ve Çin’e karşı hamle yapma, Batı ve Orta Asya’yı hakimiyeti altına alma, Avrupa Birliği’ni hizaya sokma planı çöktü.
Kuşkusuz, Amerikan emperyalizmi çöken stratejisini yenileyecek ve dünya halklarına karşı yeni kötülükler planlayacaktır. Ne var ki, yirmi yıllık askerî işgalle bile gerçekleştiremediği hedeflerini başka yol ve yöntemlerle elde etme olasılığı çok daha düşüktür. Emperyalizm ne yaparsa yapsın dünya çapında gerilemesini durduramayacaktır.
Madalyonun öbür yüzü
Emperyalizmin Afganistan’da yenilmesi, ne yazık ki, içinde bulunduğumuz somut koşullarda Afganistan halkı ve dünya halkları için otomatik bir zafer anlamına gelmiyor. Çünkü iktidar çağ dışı Taliban hareketinin eline geçti.
Geçmişin özeti
Tarihsel gelişmeleri kısaca hatırlayacak olursak, Afganistan’da Nisan 1978 devrimiyle başlayan ulusal demokratik sürece son vermek için Amerikan emperyalizminin, NATO, Avrupa, Pakistan, Suudi Arabistan ve benzerleri aracılığıyla örgütlediği, siyasal İslamı bayrak edinen gerici ve karşı devrimci “Mücahitler” hareketi 1992’de devrimci hükûmeti yıktı. Ulusal demokratik bütün kurumlar yıkıldı, Cumhuriyet kaldırıldı, yerine “İslam devleti” ilan edildi. Laikliğe ve özgürlüğe son verildi, binlerce devrimci öldürüldü, yüz binlerce ilerici işkenceye uğratıldı, milyonlarca Afgan ülkeyi terk etmek zorunda kaldı, kadınlar köleleştirildi, ülke orta çağa döndürüldü.
Karşı devrimci mücahitler koalisyonu bütün terörüne rağmen kargaşaya son verip düzeni sağlayamayınca, Amerikan emperyalizminin mücahitler içinden seçip örgütlediği en gerici Taliban örgütü 1996’da tek başına iktidara geldi. “İslam devleti” yerine “İslam emirliği” kuruldu. Bilim, sanat, müzik, sinema, dans, spor, heykel, edebiyat yasaklandı. Kadınların çalışması, okula gitmesi, yanlarında erkek olmadan sokağa çıkması bile yasaklandı. Düzenli ibadet zorunlu hâle getirildi. Bu orta çağ istibdadına dayanamayan yurttaşların dışa göçü daha da hızlandı.
Çağ dışı ve barbar uygulamalarıyla bütün dünya halklarının nefretini kazanan Taliban hükûmeti, Amerikan emperyalizminin dünya hakimiyetini elinde tutmayı hedefleyen yeni stratejisinde “amaca en uygun düşman” olarak tanımlandı ve 2001’de sözümona “Kalıcı Özgürlük” harekâtıyla yine ABD eliyle yıkıldı. Kırlara çekilen Taliban örgütü, işgale ve kukla hükûmete karşı halk tepkisinden de yararlanarak paralel hükûmet olarak varlığını sürdürdü ve güçlendi. ABD’nin geri çekilme kararının ardından tekrar başa geçti.
Orta çağ kalıntılarına karşı mücadele
Afganistan İslam Emirliği adını kullanan Taliban yönetimi orta çağda kalma demektir. Taliban yönetimi işçi ve emek düşmanı, cumhuriyet düşmanı, laiklik düşmanı, kadın düşmanı feodal ataerkil yönetim demektir. Afganistan halkı emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesini orta çağ kalıntısı gerici yönetime karşı mücadeleyle birleştirecek ve eninde sonunda ulusal demokratik düzene kavuşacaktır.
Nisan 1978’de Afganistan devrimini gerçekleştiren ve 1992’ye kadar ayakta tutan Afganistan Demokratik Halk Partisinin önderliğindeki bütün ulusal demokratik güçleri ve 1979-1989 arasında onlara yardımcı olan Sovyet enternasyonalistlerini saygıyla anıyoruz.
Emperyalizme teslim olmayan Afganistan halkı orta çağ kalıntılarının boyunduruğunu da kıracaktır. Afganistan işçileri, köylüleri, bütün yurtseverleri kadın erkek, çocuk genç yaşlı hep birlikte, kendi vatanlarında bağımsız egemen özgür laik demokratik toplumcu bir düzen kuracaktır.