Bugün 1 Eylül 2012, Hitlerci Alman Nazi ordularının 1 Eylül 1939’da Polonya’ya saldırmasının 73. yıldönümü. Bu saldırıyla başlayan II. Dünya Savaşı 60 milyon insanın ölümüne yol açtı. Savaşta en en ağır kayba uğrayan sosyalist Sovyetler Birliği tek başına 25 milyonun üzerinde insanını kaybetti. Savaş bittiğinde, ilerici insanlık, kapitalizmin ve emperyalizmin yol açtığı bu felaket unutulmasın diye, bu günü Dünya Barış Günü ilan etti.
Emperyalizmin yeni seferi
Dünya işçi sınıfının, ezilen halkların, bir bütün olarak ilerici insanlığın 1917 Ekim Devrimi'nden bu yana elde ettiği bütün kazanımları ortadan kaldırmak, kapitalizmi, emperyalizmi ve sömürgeciliği evrensel kader durumuna getirmek isteyen ABD önderliğindeki emperyalist savaş bloku, dünyayı yeniden fethetme seferinde her geçen gün saldırısının çapını genişletiyor.
Afganistan, Irak ve Libya'dan sonra Suriye'yi hedefe koyan emperyalist savaş bloku, saldırı örgütü NATO'yu, küresel füze kalkanı sistemini, uzantısı İsrail'i ve Arabistan, Katar, Türkiye gibi bölgesel taşeronlarını kullanarak bütün Ortadoğu'yu cehenneme çevirme ve ardından Çin ve Rusya'yla hesaplaşma planını uygulamaya çalışıyor.
Boşuna! Dünya işçi sınıfı, emekçi halklar, barışsever güçler emperyalist blokun hevesini kursağında bırakacak. Bu ölüm kalım savaşından emperyalizm değil, antiemperyalist güçler zaferle çıkacak. Dev bankaların ve şirketlerin sahibi dolar milyarderleri oligarşisi, elindeki bütün ölüm makinelerine rağmen, kaybedecek.
AKP'nin savaşları
Türkiye'de bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü'ne AKP'nin içte ve dışta savaş politikasına karşı mücadeleyi yükselterek giriyor. AKP, “yurtta barış, dünyada barış” politikasını “Türkiye'yi etkisizleştiren ve pısırıklaştıran politika” ilan ederek açık açık militarizme ve savaşa yöneldi. İşçi sınıfını, küçük üretici köylüleri, bütün emekçileri sömüren ve ezen kapitalist yağma politikasını Kürt sorununu diyalog ve barışla çözmeyi reddeden iç savaş ve Suriye halklarına karşı Amerika adına vekâleten dış savaş politikasıyla birleştirdi.
AKP'nin kapitalist sömürü ve yağma, iç ve dış savaş politikası sadece Türkiye'ye değil, bütün bölge halklarına ölüm ve yıkım getiriyor. Buna izin vermeyeceğiz. Ulusal, dinsel ve mezhepsel ayrım yapmadan bütün halkları birleştiren enternasyonalist bir politika geliştirmek, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı birleşik cephe oluşturmak vazgeçilmez bir önem taşıyor.
Barış istiyoruz
Barışa ekmek gibi, su gibi ihtiyacımız var. Yurtta barış, bölgede barış, dünyada barış istiyoruz. Kürt sorunu diyalog ve müzakere yoluyla barışçı biçimde çözülmelidir. Türkiye emperyalizmin savaş örgütü NATO'dan derhâl çıkmalıdır. İncirlik üssü hemen kapatılmalıdır. Malatya Kürecik'teki füze kalkanı üssü daha da geç olmadan kapatılmalıdır. Suriye sınırında emperyalizmin gerici-faşist çapulcu sürülerine tahsis edilen üsler derhâl kapatılmalıdır. Suriye, İran ve bütün komşularımızla dostluk kurulmalıdır.