Depremin ikinci yıl dönümünde durumumuz

05 Şubat 2025
Depremin ikinci yıl dönümünde durumumuz

6 Şubat 2023 depreminin üzerinden iki yıl geçti ama maalesef yaralar hâlâ sarılamadı. Sadece meslek örgütlerinin değil, ilgili devlet kurumlarının da sayısız uyarısına rağmen deprem öncesi hazırlıkları ihmal eden AKP iktidarı, deprem olunca kurtarma ve yardım çalışmalarını başlatmakta geç kaldığı gibi, deprem sonrası yeniden yapım ve bayındırlık çalışmalarında da sınıfta kaldı.

Her üç aşamada, yani, deprem öncesinde, deprem sırasında, deprem sonrasında ortaya çıkan bu büyük başarısızlık kuşkusuz tesadüf eseri değildi.

Akıl bilim çağdaşlıktan uzak iktidarın süreğen ağır ihmali, halka değil kapitalist müteahhitlerin sermaye birikimine öncelik veren vurgunculukla birleşti. Ayrımcılığın ve liyakatsizliğin yol açtığı örgütsüzlük ve beceriksizlik yıkımın şiddetini daha da arttırdı. Feodal-kapitalist anlayışın vurdumduymazlık, vurgunculuk, ayrımcılık ve liyakatsizlik dörtlüsü, devletin halka hizmet gücünün işletilmesini engelledi ve hâlâ engelliyor.

Verilen sözler yerine getirilmedi. Altyapı çalışmaları tamamlanamadı. Yeniden yapılması gereken konut ve işyerlerinin bugüne kadar ancak yüzde 30’u teslim edildi. İnsanların ekmeğini kazanması için uygun koşullar sağlanamadı. Zaten çok yüksek olan işsizlik daha da boyutlandı. Felaketin sorumlularından hesap sorulamadı.

Halka hizmet ruhu
İktidarın toprak kaymalarında, sel ve yangın felaketlerinde sistemli olarak ortaya koyduğu hareket tarzı depremdeki kabul edilemez davranışıyla örtüşüyor. Türkiye halkı bu hareket tarzını, bu davranışı hak etmiyor.

Bu saptamayı yapmak kuşkusuz çözüme giden yolda son değil, sadece ilk adımdır. Cumhuriyetin halka hizmet ruhunu egemen kılacak siyasal-ideolojik, sosyal-ekonomik ve kültürel köklü değişimi gerçekleştirmek gerekiyor.

Bu hedefe ulaşmak için, sınıfsal ve ulusal geniş bir örgütlenme seferberliğine ihtiyacımız var. İşçi sınıfı, şehir ve köy emekçileri, bütün yurttaşlar artık bir kurtarıcı arayışından vazgeçip kendi kendimizi kurtarmak zorunda olduğumuzu anlamalıyız. Bizi felaketlerden kurtaracak olan, halkın demokratik iradesidir, kitlelerin birleşik gücüdür, yurttaşların örgütlü birliğidir.

Depremin ikinci yıldönümü, dileriz ki, Türkiye halkının akıl bilim çağdaşlık, özgürlük eşitlik kardeşlik atılımının başlangıcı olsun.