Bugün (05 Nisan 2012) Türkiye Komünist Partisi İstanbul irtibat bürosu en az 50-60 kişilik bir güruh SİP/TKP'li tarafından yeniden saldırıya uğradı. Saat 14.00 civarında İstanbul irtibat büromuzu basmak isteyen ve yoldaşlarımızın müdahalesi ile geri püskürtülen SİP/TKP'li saldırgan güruhun büromuza yönelik faşistçe saldırısı sonrası 10 yoldaşımız çeşitli yerlerinden yaralandı.
Kamuoyunun da bildiği gibi dün (04 Nisan 2012) tarihinde aynı grup yine İstanbul irtibat büromuza gelerek gözü dönmüş bir şekilde içeride bulunan yoldaşlarımıza yaşlı-kadın ayrımı yapmadan saldırmışlardı. Türkiye Komünist Partisi kendisine yönelik bu çirkin saldırıyı kınamak için bugün (05 Nisan 2012) saat 13:00'te, İstanbul Beyoğlu'nda bulunan İnsan Hakları Derneği'nde bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasından önce İnsan Hakları Derneği'ne giden SİP/TKP avukatı Özgür Urfa ve yanındaki bir grup, dernek yönetimine açıklamanın yapılmaması için baskı yaptı. İnsan Hakları Derneği'ne yönelik SİP/TKP'nin baskı ve engelleme girişimleri ise sökmedi. Çeşitli sol örgüt ve demokratik kurum temsilcilerinin de izlediği toplantıda basın metni 70'lerin Atılım dönemi TKP MK üyesi Turgut Metin Öztürkoğlu (Duvarcı) tarafından okundu.
Yapılan basın açıklamasının ardından yoldaşlarımız TKP İstanbul irtibat bürosuna geçti. İHD'den ayrılmamızı bekleyen SİP/TKP'li güruh kısa bir süre sonra yan sokakta bulunan Türkiye Komünist Partisi İstanbul irtibat bürosuna saldırdı. Üstelik de bütün partililerimize “öldürün bunları” diyerek saldırdılar.
Bu çirkin saldırı başından sonuna kadar Erkan Baş tarafından yönetildi. Erkan Baş, içlerinde geçmişte Maden-İş'te, Bank-Sen'de sendikal faaliyetlerde bulunmuş 60-70 yaşındaki eski kuşak komünistlerin kanını dökmekten çekinmeyeceğini gösterdi.
Ellerinde demir sopalarla saldıran SİP/TKP'lileri binadan içeri sokmayan yoldaşlarımızın bazıları yaralandı. Yaralı yoldaşlarımıza ilk müdahale büromuzda yapıldı. Yaralı yoldaşlarımızın bir bölümü daha sonra ambulansla Taksim İlkyardım Hastanesi'ne ve Şişli Etfal Hastanesi'ne kaldırıldı. Yoldaşlarımızın bir bölümü şu an itibarıyla taburcu edilirken bazılarının tedavisi devam ediyor.
Sol içi bir çatışmayı asla tercih etmiyoruz; ama, zorbalığa da asla boyun eğmeyiz. Meşru müdafaa hakkı kutsaldır. Saldıran SİP/TKP'lilerden de çok sayıda yaralı olduğunu gördük; bu durumun sorumlusu bu saldırının emrini verenlerdir.
Gözü dönmüş SİP/TKP'lilerin saldırısı devrimciler arasında kurulu bulunan ahlak anlayışına tamamen aykırıdır, insanlık dışıdır ve kabul edilemez. Sırasıyla Mersin'de, Ankara'da, İstanbul'da yapılan bu çirkin ve aciz saldırılara karşı partimiz cevabını kitleler içinde daha fazla örgütlenerek, çok yakında yeni il ve ilçe binalarını açarak verecektir.
Kökü 1920 yılına dayanan TKP'li komünistleri ne zorbalar, ne işkenceciler, ne de ölümler susturabilmiştir. TKP kadroları bu inançla sosyalist bir Türkiye kurma yolunda mücadeleye, sermayenin bütün güçlerinin, gericilerin, faşistlerin, her boydan ve soydan saldırılarına ve komünistleri sayı fazlalığına güvenerek susturabileceğini sanan tüm zorbalıklara rağmen devam edeceklerdir.
TKP gibi devrimci bir partiye yönelik bu ahlaksız şiddeti mahkum etmek noktasında tüm devrimci ve ilerici kurumları bir kez daha duyarlı olmaya çağırıyoruz.
Gün birlik olma günüdür, Gün dayanışma günüdür. Gün mücadele günüdür. Gün TKP ismini kullanamazsınız diyen saldırganlara karşı tek vücut olma günüdür.
Türkiye Komünist Partisi Genel Merkezi