Emperyalist-siyonist savaş blokunun NATO'yu ve Katar, Arabistan ve Türkiye gibi bölgedeki taşeron devletleri kullanarak Suriye'ye yönelttiği vahşi istila saldırısı sürüyor. El Kaide'ye ve Hür Suriye Ordusu HSÖ'ye bağlı Vahabi-Selefi mezhepçi terör çeteleri eliyle yürütülen bu saldırıya karşı Suriye halkları iki buçuk yıldır kahramanca direniyor. Sözü edilen kanlı çetelerin Rojava'da Kürt kasabalarına alçakça saldırması, bu istilanın önemli bir ayağını oluşturuyor.
Kürt halkı direniyor
Kürt halkına saldıran çetelerin, AKP tarafından beslendiğini, eğitildiğini, silahlandırıldığını herkes biliyor. Demokratik Birlik Partisi PYD'nin önderliğinde kendi kaderini fiilen kendi eline alan Kürt halkının mezhepçi çetelere karşı yürüttüğü mücadele, emperyalist-siyonist bloka ve bölge gericiliğine karşı Suriye halklarının gösterdiği kahramanca direnişin bir parçasıdır. Suriye halkları emperyalist-siyonist-mezhepçi saldırıyı defettikleri gün, Rojava Kürt halkı kendi kendini yönetme hakkını resmen de kazanacaktır.
AKP'nin yeni manevrası
Osmanlı imparatorluğunu canlandırma hayaliyle emperyalizmin emrinde Suriye halklarına ölüm tezgâhı kuran Amerikan İslamcısı AKP, Rojava Kürt halkının politik İslamcı çetelere karşı dişe diş mücadele vermesi karşısında yeni bir manevraya girişti.
AKP bir yandan kanlı çeteleri her yolla desteklemeye devam ederken, bir yandan da PYD lideri Salih Müslim'i İstanbul'a davet etti. PYD'ye çeşitli vaadlerde bulunan AKP, bu çatışmada tarafsız olduğunu ve El Kaideci güçleri desteklemediğini iddia etti. Oysa bölgedeki bütün gözlemciler, çetelere verilen desteği ve Kürt kasabalarına uygulanan ambargoyu her gün bütün dünyaya duyuruyor.
Sinsi oyun
AKP, çöken yayılmacı projesini kurtarmak çabasıyla, PYD'yi de yedeğine almak istiyor. AKP'nin amacı, PYD'yi Suriye'ye yönelik gerici-faşist istilanın bir parçası hâline getirmek ve onu mezhepçi çetelerin basit bir destekçisi yapmaktır. AKP'nin PYD'ye verdiği sözler, Kürt ulusal hareketini “barışçı çözüm” vaadi ve “Büyük İslamcı Türkiye'nin himayesindeki Kürdistan” fantezisiyle oyalaması gibi, büyük bir sahtekârlıktan ibarettir. AKP'nin gerici manevralarına karşı uyanıklık, bütün bölge halkları açısından yaşamsal önemdedir.
Kurtuluşumuz birliktedir
TKP 1920 Suriye halklarının emperyalist-siyonist istilaya karşı ulusal savunma savaşını desteklediği gibi Rojava Kürt halkının istilacı çetelere karşı mücadelesini ve kendi kendini yönetme iradesini de destekliyor. Suriye halklarının ulus, din, mezhep ayrımı olmadan birliklerini koruyarak gerici-faşist istilayı püskürteceklerine eminiz.
Mayıs-Haziran Direnişi'nin ruhuyla
AKP'nin dünya dolar milyarderleri şebekesine hizmet eden yayılmacı militarist savaşı, sadece komşu halklara değil, Türkiye halkına da ölüm ve yıkım getiriyor. Türkiye halkının 31 Mayıs 2013'te AKP'ye karşı ayağa kalkmasında bu yayılmacı savaşa karşı duyduğu öfkenin çok önemli bir payı vardır. Halkın görkemli Mayıs-Haziran Direnişi'nin özü, gericiliğe, vurgunculuğa ve savaşa karşı laiklik, demokrasi, sosyal adalet, ulusal bağımsızlık, barış ve bağlantısızlık bayrağını yükseltmesidir.
Eli kanlı çetelere verilen destek, Türkiye halkının alnına sürülen kara bir lekedir. AKP derhal Suriye'den elini çekmelidir. AKP, derhal Rojava'dan elini çekmelidir. Mayıs-Haziran Direnişi'nin ruhuyla mücadelesini sürdüren Türkiye halkı, emperyalist-siyonist blokun ve uşaklarının Rojava halkına ve bütün Suriye halklarına karşı işlediği cinayetlere son vermek için elinden gelen her şeyi yapacaktır.