Yılbaşı katliamı

03 Ocak 2017

2017 yılbaşı saat 01.15’te İstanbul Ortaköy’de Reina gece kulübüne yapılan kontrgerilla saldırısında 39 kişi öldürüldü, 65 kişi yaralandı. Kapıdaki görevlileri öldürerek içeriye giren saldırgan, yılbaşını kutlayan insanları taradıktan sonra kaçtı. Katliamı IŞİD üstlendi.

Reina baskınında katledilen 12 vatandaşımızın ve 27 misafirimizin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Yaralılara acil şifa diliyoruz. Şehit ve yaralı yakınlarının acısını paylaşıyoruz.

 

Amerikan-NATO harekâtı
Yılbaşı katliamı Türkiye halkının bağımsızlık, egemenlik ve birlik iradesini çökertmeyi, ülkeyi bölüp parçalamayı amaçlayan Amerikancı-NATO’cu kontrgerilla operasyonlarının yeni halkasıdır. Amerikan psikolojik savaş uzmanlarının Türkiye halkına gözdağı verirken fütursuzca dile getirdikleri gibi, emperyalizmin yakın amacı “Irak ve Suriye’de olan her şeyin Türkiye’de de meydana gelmesi”dir. Türkiye Amerikan emperyalizminin dinci-mezhepçi ve etnik-şovenist terör çeteleri eliyle yürüttüğü silahlı saldırı altındadır.

Ulusal demokratik birlik
Bu silahlı saldırıya karşı bütün ulusal güçlerin birleşmesinden başka bir çözüm yoktur. Tek çare Türkiye devriminin iki yüz yıllık mücadele birikimiyle anayasaya işletmeyi başardığı bağımsız, demokratik, laik, sosyal hukuk cumhuriyeti hedefinde birleşmektir. Bağımsız vatan, laik demokratik cumhuriyet, emeğin haklarını öne alan toplumcu bir düzen, Türkiye halkının en geniş kesimlerini, büyük kitleleri bir araya getirebilecek tek temeldir.

Bilinç gelişimi
Türkiye halkı Suruç katliamıyla başlayan katliamlar dizisine baş eğmedi. Amerikancı-Fethullahçı 15 Temmuz darbesini püskürttü. En yakınlarda Beşiktaş ve Kayseri katliamlarına karşı birliğini güçlendirdi. Halep’in emperyalizmin vurucu gücü dinci-mezhepçi terör çetelerinden kurtarılması bahane edilerek Suriye, İran ve Rusya’ya karşı estirilen zehirli düşmanlık ortamına rağmen Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov suikastının iç yüzünü anladı ve emperyalizmin oyununa düşmedi. Bu bilincin bir sonucu olarak hükûmet, Suriye’de sorunun yaratıcısı olmaktan vazgeçip çözümün parçası olmaya başladı.

Büyük zaaf
Türkiye halkı emperyalizmin kontrgerilla harekâtına elbette baş eğmeyecek, IŞİD eliyle düzenlenen Yılbaşı katliamına antiemperyalist demokratik birlik bilincini yükselterek cevap vermeyi başaracaktır. Ne var ki, bu konuda AKP’nin büyük bir sorumsuzluk gösterdiği ortadadır. Katliamın hemen öncesinde, laikliğe düşman gerici güçler yılbaşının kutlanmasını bahane ederek, tıpkı Halep provokasyonunda yaptıkları gibi, bütün ülkede zehirli bir kampanya yürüttüler. Kampanyaya Diyanet İşleri Başkanlığı da katıldı ve ülkenin bütün camilerinde okunan Cuma hutbesinde yılbaşı kutlamalarını “gayrimeşru” ilan etti. Emperyalizm işte dinci-mezhepçi gericiliğin yarattığı bu elverişli ortamı fırsat bilerek katliamı gerçekleştirdi. Hatta AKP yandaşlığıyla bilinen birçok isim, başlangıçta Reina katliamını övdü, yılbaşını kutlamaya kalkanların ölümü hak ettiğini yazdı. Diyanet İşleri Başkanlığı ve AKP yandaşı isimler ancak iş işten geçtikten sonra akıllarını başlarına topladılar.

Bölünmeyeceğiz, birleşeceğiz
Türkiye bu büyük zaafı mutlaka gidermek zorundadır. Mezhepçilik yaparak, laikliğe ve cumhuriyete düşmanlığı körükleyerek emperyalizme karşı mücadele edilmez. Aksine, her seferinde emperyalizmin halkı bölüp parçalama oyunlarına düşülür. Hükûmet olmak öngörmek demektir. Burnunun ucunu görmeden siyaset yapılmaz. Bir adım sonrasını değerlendirmeden bencilce hesap yapan kurnazlar, halka büyük zarar verdikleri gibi kendi dar amaçlarına da ulaşamazlar.

Türkiye halkı emperyalizmin ve işbirlikçilerinin katliamlarına, suikastlarına, halk kitlelerini birbirine kırdırma provokasyonlarına pabuç bırakmayacaktır. 2017 Yılbaşı katliamını planlayanlar ve uygulayanlar, tıpkı daha önceki girişimlerinde olduğu gibi, bozguna uğrayacaklardır.