Roboski katliamının sorumluları cezalandırılmalıdır

28 Aralık 2012
Roboski katliamının sorumluları cezalandırılmalıdır

Türk Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçakları 28 Aralık 2011 akşamı Roboski'de (Uludere'de) silahsız ve savunmasız 34 Kürt köylüsünü bombalayarak öldürdü. Katliamın üzerinden bir yıl geçti, fakat sivil halka yönelik bu insanlık suçunun sorumluları hâlâ belirlenmedi. Katliam emrini verenlerin kimliği ortada yok, kimse görevinden alınmadı, kimse mahkemeye verilmedi, kimse cezalandırılmadı.

Üstelik görevi nedeniyle olayın birinci derecede siyasi sorumluluğunu taşıyan Başbakan Erdoğan, daha bir hafta önce, 21 Aralık 2012'de NTV-Star TV ortak yayınında Nermin Yurteri, Mehmet Barlas, Nazlı Öztarhan'ın sorularını yanıtlarken, “Durmadan sivil sivil diye üzerimize gelmeyin, terörist de sivildir. Sürekli sivil denmesini bir beyin yıkama hamlesi olarak görüyorum” dedi.

Amerikan emperyalizminin geliştirdiği “teröre karşı topyekün savaş” öğretisi, bu savaş sırasında sivillerin öldürülmesini “yan zayiat” (collateral damage) sayarak doğallaştırır. İnsanı nesneleştirir, yaşama hakkına özel saygı gösterilmesi gereğini kabul etmez. Terörist diye kodladığı kişilerin öldürülmesini hak saydığı gibi, bu kategoriye sokmadığı canların öldürülmesini sadece maddi tazminatla telafi edilebilecek sıradan bir yanlışlık olarak görür. Erdoğan, “Ölenlerin ailelerine tazminat ödedik ya, daha ne istiyorsunuz?” derken, işte bu anlayışı ortaya koyuyor.

Oysa sorun para sorunu değildir; insan yaşamına saygı sorunudur, adalet sorunudur, onur sorunudur, eşitlik sorunudur. Olayın aydınlatılması, sorumluların cezalandırılması, devlet adına özür dilenmesi Roboski'de Kürt halkına karşı işlenen ağır suçtan pişmanlık duyulduğunu gösterecektir. Katliamın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, pişmanlık gösterecek bir özrün bile ısrarla dilenmiyor oluşu, Türkiye halkının alnına sürülen lekeyi daha da koyulaştırıyor.

TKP 1920, Roboski katliamında öldürülen bütün canların anısı önünde saygıyla eğiliyor. Sorumlularının derhal cezalandırılması, Kürt meselesinin eşitlik ve özgürlük temelinde barışçı yollarla çözülmesi, Türk-Kürt kardeşliğinin kurulması, ölüm ve yıkım politikalarına son verilmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.