Roboski/Uludere katliamında üç yıl

28 Aralık 2014
Roboski/Uludere katliamında üç yıl

28 Aralık 2011 günü Türk Silahlı Kuvvetleri TSK’ya ait savaş uçakları tarafından yapılan bombardımanda 35 Kürt köylüsü öldürülmüş, olay tarihe Roboski/Uludere Katliamı olarak geçmişti. Öldürülen köylüler bölgede yaygın olarak yapılan “sınır ticareti” sırasında her zaman kullandıkları yoldan Irak topraklarından Türkiye’ye giriş yapan TC vatandaşı sivillerdi.

Olay ortaya çıkınca hükümet tarafından yapılan ilk açıklamalarda yaşanılanın bir operasyon kazası olduğu, köylülerin teröristlerin kullandığı yolları kullandığı yönündeydi. Ve ne hükümet yetkilileri, ne de Genelkurmay Başkanlığı istihbaratın kimden geldiği, ateş açma emrini kimin verdiğini açıklamıyordu. Tam da “çözüm süreci” tartışmalarının yaşandığı günlerde yaşanan katliam ve sorumluların göz göre göre açıklanmaması Kürtlerde barış sürecine olan güveni sarsmıştı.

Resmî labirentlere hapsedilen soruşturmalar
Yaşanan katliamlar ve hükümetin kimseyi takmayan tutumu karşısında tepki de büyüdü. Meclis İnsan Hakları Komisyonu bir alt komisyonla olayı incelemeye başladı. BDP olayı Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşıdı. Konuyla ilgili soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılğı yetkisizlik kararıyla dosyayı Askerî Savcılığa yolladı. Askerî Savcılık ise yetkililerin TBMM ve Bakanlar Kurulu kararlarıyla verilen görev ve yetkilerini kullandığını savunarak 7 Ocak 2013’te takipsizlik kararı verdi.

Çözüm umudu daha mı ağır basıyor?
Bugün, katliamın üçüncü yılı oluyor ve henüz hiçbir sorumlu yargı önüne çıkarılmadı. Roboski’de yaşananlara yönelik hassasiyet de giderek sönmeye başladı. Hükümet ile yürütülen çözüm süreci görüşmelerinde dahi konu gündeme gelmez oldu. Roboski/Uludere’de yaşananlar acılarla dolu Kürt halkının tarihinde acıyla hatırlanan katliamlar listesinde yerini aldı.

Sorumluluktan kaçamayacaksınız
Ama başta katliamda ölenlerin aileleri olmak üzere Türkiye halkları katliamı unutmuyor, unutmayacak. ABD’nin verdiği istihbarata dayanarak, dönemin başbakanı Erdoğan’ın emriyle gerçekleştirilen katliamın sorumluları mutlaka hesap verecek. Türkiye halkları bu insanlık suçunu sineye çekmeyecek.

Hesap sorabilmek için
Roboski Katliamının sorumlularından hesap sorabilmek ancak eline kan bulaşanların üstüne gitmekle olur. Kumanda ettiği IŞİD sopasıyla Ortadoğu’da kendisine muhalif olan siyasal güçleri bir bir kendisine bağımlı kılmaya başlayan ABD’ye karşı çıkmak, Ortadoğu’yu halkların kardeşçe yaşadığı bir insanlık bahçesine çevirmek için mücadele etmek; ABD taşeronu AKP’nin gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimine karşı mücadeleyi büyütmek, ülkeyi Ortaçağ cellatlarının egemenliğine götürmek isteyenlere karşı halk iktidarı için mücadele etmek Roboski Katliamından hesap sorabilmek için ön koşul olarak karşımızda.

Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren emperyalistlere ve onların uşaklarına karşı halkın en geniş cephesini kuralım, insanlık düşmanlarından hesap soralım.