Birliğimiz ve güvenliğimiz için

30 Ağustos 2016
Birliğimiz ve güvenliğimiz için
Türk Silahlı Kuvvetleri 24 Ağustos 2016 Çarşamba sabahı Cerablus bölgesinden Suriye topraklarına girdi. “Fırat Kalkanı” adı verilen harekâtta ordu birliklerine “Özgür Suriye Ordusu”na bağlı olduğu söylenen dinci-mezhepçi silahlı çeteler de eşlik ediyor.
 
Hükümetin yaptığı açıklamaya göre, ordunun Suriye topraklarına girmesinin gerekçesi, sınır güvenliğini sağlamak, IŞİD’i temizlemek ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamaktır.
 
Düzgün teşhis
Ne var ki, Türkiye’nin sınır güvenliğinin bozulmasına, türlü çeşitli terör çetelerinin her köken ve inançtan Suriye halkını yıllardır katletmesine ve Suriye’yi parçalamanın eşiğine getirmesine yol açan neden, ne yazık ki AKP’nin de daha düne kadar hevesle içinde yer aldığı emperyalist ve gerici savaş blokunun ABD-NATO güdümlü topyekûn saldırısıdır.
 
15 Temmuz gerçeği
Yeni Osmanlı imparatorluğunu kurma hayaliyle Suriye’ye yönelik saldırıya katılan AKP, komşu halklara yönelik savaş kundakçılığının Türkiye’yi de yaktığını çok geç anlamış, Suriye ve Irak’ı bölüp parçalamak isteyen sömürgeci güçlerin Türkiye’yi de bölüp parçalamak ve toptan teslim almak üzere 15 Temmuz 2016 Amerikancı-Fethullahçı darbesini tezgâhladığı gerçeğiyle yüz yüze kalmıştır.
 
Doğru yol
Türkiye kuşkusuz emperyalizmin güdümünde hareket eden dinci-mezhepçi ve etnik terör çetelerine karşı mücadele etme hakkına sahiptir. Fakat terör çetelerine karşı mücadelenin yolu tarihin en kanlı emperyalist istilalarından birine uğrayan ve canını dişine takarak bağımsızlığını, egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve halkının yaşama hakkını kahramanca savunan Suriye’nin topraklarına girmek değildir. Suriye’nin meşru hükümeti ve ordusunun daveti, izni ve onayı olmadan Suriye topraklarına girmek, Suriye’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü çiğnemek anlamına gelir.
 
Bütün bölge halklarını kasıp kavuran terör çetelerine karşı mücadele, Suriye’nin meşru hükümeti ve ordusuyla uluslararası hukuka uygun işbirliğini, koordinasyonu ve dayanışmayı gerektirir.
Böyle bir işbirliği, koordinasyon ve dayanışma olmadan yapılacak askerî harekât, sonuç vermeyeceği gibi Türkiye’yi ve bölge halklarını emperyalizmin ve gericiliğin yeni oyunlarına açık hâle getirir.
 
Yapılması gerekenler
Söz konusu olan ülkemizin, halkımızın birliği ve dirliğidir. Hiçbir parti tek başına bu kadar ağır meselelerin üstesinden gelemez. Başta işçiler ve emekçiler olmak üzere bütün yurttaşların ortak iradesi temelinde birleşik halk hükümeti oluşturulmalı, bir ulusal kurtuluş hükümeti kurulmalıdır. Ordu Suriye topraklarından çekilmelidir. Emperyalizme ve gericiliğe karşı bütün halk seferber edilmeli, vatanı ve cumhuriyeti bölge halklarıyla dayanışma içinde savunmanın gerekleri hızla yerine getirilmelidir.
 
Türkiye derhâl Suriye, Irak, İran ve Rusya’yla dayanışma içine girmeli, İncirlik üssünü kapatmalı, NATO’dan çekilmeli, hangi adı taşırsa taşısın bütün terör çetelerine her türlü desteği kesmelidir. Suriye ve Irak’ın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermek, Türkiye dahil bütün bölge ülkelerinin bağımsızlığının, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün önkoşuludur.
 
Bütün bölge halkları dil, din, mezhep, inanç, etnik kimlik ayrımı olmadan emperyalizme ve gericiliğe karşı birleşmelidir. Bölge ülkeleri bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde dayanışma içine girmeli, halklarının eşitlik ve özgürlük içinde yaşamasının yolunu açmalıdır.