2015’e gericiliği ve faşizmi yeneceğimiz umuduyla giriyoruz

31 Aralık 2015
2015’e gericiliği ve faşizmi yeneceğimiz umuduyla giriyoruz

2014 yılı; gericilik, vurgunculuk ve savaş rejiminin efendisi AKP’nin iktidarını korumak için can havliyle karşı devrimci dalgayı yükselttiği yıl oldu. Gezi parkındaki direnişle 31 Mayıs akşamı bütün bir ülkeye yayılan Mayıs Haziran 2013 Büyük Halk Direnişi’nin etkisiyle sarsılan ve meşruiyetini büyük oranda kaybeden AKP ve dönemin başbakanı Erdoğan, koalisyon ortağı Fettullah Gülen hareketi ile de derin bir çatışma içine girdi. Halk direnişinin etkisiyle bunalan gerici odaklar bütün gericilik, talan ve savaş suçlarını; karşılıklı olarak hukuku nasıl ayaklar altına aldıklarını bir bir ortaya dökmek zorunda kaldılar.

Kural tanımayan tek adam rejimi
Bir yandan bir türlü tam olarak önleyemediği halk hareketi, bir yandan da eski koalisyon ortağı cemaat ile boğuşan AKP ve Erdoğan her türlü hukuk anlayışını ayaklar altına alarak halifelik sultanlık karışımı bir tek adam rejimine doğru gitmek istiyor. Çıkarttığı çeşitli yasalar, yaptığı çeşitli düzenlemelerle muhalefet üzerindeki baskıyı her geçen gün arttırıyor. Olası bir halk hareketini bastırmak için kendisini yeni yetkilerle donatıyor.

Toplumsal bunalım büyüyor
Siyasi alanda bir saldırı hükümeti oluşturan AKP ve Erdoğan ekonomik ve sosyal alanda da ülkeyi felakete sürüklüyor. Ekonomi her bir yandan alarm sinyalleri veriyor. AKP’nin vurgun ve talandan başka bir şey görmeyen yandaş şirketlerinde işçiler iş cinayetlerine kurban gidiyor. Soma, Ermenek, Torunlar Center bir çırpıda sayabildiğimiz felaketler.

Zorunlu din dersine karşı yükselen tepkiye rağmen din derslerini anaokul seviyesine kadar indirmeyi planlıyor. Yetmiyormuş gibi zorunlu Osmanlıca eğitimini dayatıyor.

Yırca, Validebağ, üçüncü havalimanı ve üçüncü köprü inşaatı örneklerinde olduğu gibi doğal ve tarihi alanları yok sayan talan kampanyalarına devam ediyor.

Korkuyorlar
Bu kadar tedbiri ancak halkından bu kadar korkan iktidarlar alır. Korkuyorlar çünkü halkın öfkesini yatıştıramıyor, kitle desteğindeki erimeyi bir türlü durduramıyorlar. Dış politika hamlelerinde de tamamen bocalayan AKP uluslararası destek anlamında da ciddi bir yalnızlık çekiyor. Emperyalist merkezlerde de gözden düşen AKP ve Erdoğan, bu dönemde halkımızın anti emperyalist duygularına seslenmeye çalışarak kitlesini korumaya çalışıyor. Kendisini büyük devletlere kafa tutan lider olarak pazarlamaya çalışıyor.

Durduramayacaklar halkın coşkun akan selini
Ne yapsa boş. Ne kendini dünya lideri olarak pazarlamasına, ne de Kürt halkının barış umudunu kendisine iktidar payandası yapmasına Türkiye halkları izin vermeyecek. Onun yalan ve oyunlarına karşı gericilik, vurgunculuk ve savaş politikalarına karnımız tok. Ülkenin ve bölgenin Ortaçağ karanlığına sürüklenmesine karşı çıkan, bağımsızlıktan, barıştan, kardeşlikten, sosyal adaletten yana olan bütün halk kesimlerini kapsayacak bir yan yana gelişle karanlığın bekçilerinin elinden halkın gasp edilen egemenliğini geri alacağız.

2015’e gericilik, vurgunculuk ve savaş rejiminin efendisi AKP’yi alaşağı etmek; gericiliği ve faşizmi yenmek için somut olanaklarla giriyoruz. 2015 umudun ve birleşik mücadelemizin büyüdüğü yıl olacak.